Neredeyse bin yıllık bir geleneğin, Platon'un Akademeia'sındaki halefler silsilesinin son halkalarından biridir Proklos. Onun hayatını yazan Marinos'un aktardığı kadarıyla, ilk defa Atina'ya gelen Proklos, felsefenin koruyucusu olan tanrıça Athena'nın evi olan Akropolis'i ziyaret ettiğinde, kapıdaki muhafız "Hakikaten, sen gelmeseydin, ben burayı kilitleyecektim" der.
Kendisi MS 412'de İstanbul'da doğmuş, Lykia'da büyümüş, Atina'da Platon'un makamına oturmuştur. Onun Platon'un diyaloglarına yazdığı yorumları, sadece Platoncu geleneğin değil, bu geleneğe dolaylı ya da dolaysız bir şekilde sızan bütün bilgi birikiminin de göz kamaştırıcı bir görünümünü sunar.Elinizdeki kitap Platon'un Kratylos'una yönelik bilinen ve günümüze ulaşan tek yorum olmasıyla ayrı bir önem taşımaktadır.
Kratylos'ta karşımıza çıkan ad(landırmay)a dair kökensel sorular, Platon'un "Kraytlos"una Yorum'da Proklos'un ontoteolojisinin kapısını açan anahtarlara dönüşürler. Kratylos'ta Sokrates'in hakkında oldukça çekinceli konuştuğu tanrı adları, Proklos'un sınır tanımayan yorum pratiğinde evrenin sırrını ifşa eden birer işaret fişeği haline gelirler.
Neredeyse bin yıllık bir geleneğin, Platon'un Akademeia'sındaki halefler silsilesinin son halkalarından biridir Proklos. Onun hayatını yazan Marinos'un aktardığı kadarıyla, ilk defa Atina'ya gelen Proklos, felsefenin koruyucusu olan tanrıça Athena'nın evi olan Akropolis'i ziyaret ettiğinde, kapıdaki muhafız "Hakikaten, sen gelmeseydin, ben burayı kilitleyecektim" der.
Kendisi MS 412'de İstanbul'da doğmuş, Lykia'da büyümüş, Atina'da Platon'un makamına oturmuştur. Onun Platon'un diyaloglarına yazdığı yorumları, sadece Platoncu geleneğin değil, bu geleneğe dolaylı ya da dolaysız bir şekilde sızan bütün bilgi birikiminin de göz kamaştırıcı bir görünümünü sunar.Elinizdeki kitap Platon'un Kratylos'una yönelik bilinen ve günümüze ulaşan tek yorum olmasıyla ayrı bir önem taşımaktadır.
Kratylos'ta karşımıza çıkan ad(landırmay)a dair kökensel sorular, Platon'un "Kraytlos"una Yorum'da Proklos'un ontoteolojisinin kapısını açan anahtarlara dönüşürler. Kratylos'ta Sokrates'in hakkında oldukça çekinceli konuştuğu tanrı adları, Proklos'un sınır tanımayan yorum pratiğinde evrenin sırrını ifşa eden birer işaret fişeği haline gelirler.