Aslına bakarsanız, elinizde tuttuğunuz bu kitapta sıra dışı hiçbir şey yok. Ve hatta eğlenceli de değil. Tam aksine; sizi derin bir düşünme ve sorgulama sürecine -tabii günümüzde hâlâ bu yeteneklere sahipseniz- sevk edebilir. Bu satırlar, günümüzde görmeye alışık olmadığımız kadar sert ve ilginç bir şekilde “gerçeği” barındırıyor.
Eminim bir yerlerde görmüş ya da duymuşsunuzdur. Dünyanın hassas kalpler için bir cehennem olduğunu söylüyor Goethe. Yazarın, “Benzin istasyonunda bile tuvalete gittiğimde istasyondan bir şey satın almadığımda mahcup hissediyorum. Bu dünyada hayatta kalmam pek mümkün değil.” satırlarını okuyabilseydi Goethe, eminim birbirlerine sarılıp ağlarlardı.
Bu kapağın arkasındaki düşünceler, yaşadığımız topraklardan beslenerek filizlendi. Senin, benim, bizim düşüncelerimiz. Bazen farkına vardığımız bazen de utandığımız ya da korktuğumuz için paylaşamadığımız düşüncelerimiz. Ama yazar bunları kaleme alabildi, çünkü dürüstlükten başka kaybedecek hiçbir şeyi yok.
Caner KOYUNCU
Aslına bakarsanız, elinizde tuttuğunuz bu kitapta sıra dışı hiçbir şey yok. Ve hatta eğlenceli de değil. Tam aksine; sizi derin bir düşünme ve sorgulama sürecine -tabii günümüzde hâlâ bu yeteneklere sahipseniz- sevk edebilir. Bu satırlar, günümüzde görmeye alışık olmadığımız kadar sert ve ilginç bir şekilde “gerçeği” barındırıyor.
Eminim bir yerlerde görmüş ya da duymuşsunuzdur. Dünyanın hassas kalpler için bir cehennem olduğunu söylüyor Goethe. Yazarın, “Benzin istasyonunda bile tuvalete gittiğimde istasyondan bir şey satın almadığımda mahcup hissediyorum. Bu dünyada hayatta kalmam pek mümkün değil.” satırlarını okuyabilseydi Goethe, eminim birbirlerine sarılıp ağlarlardı.
Bu kapağın arkasındaki düşünceler, yaşadığımız topraklardan beslenerek filizlendi. Senin, benim, bizim düşüncelerimiz. Bazen farkına vardığımız bazen de utandığımız ya da korktuğumuz için paylaşamadığımız düşüncelerimiz. Ama yazar bunları kaleme alabildi, çünkü dürüstlükten başka kaybedecek hiçbir şeyi yok.
Caner KOYUNCU
