Alehandro

Stok Kodu:
9786255520593
Boyut:
12.5x19.5
Sayfa Sayısı:
133
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%36 indirimli
225,00TL
144,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,60TL
9786255520593
1372715
Alehandro
Alehandro
144.00

Zaman, sevgilisiz geçen zaman her gece biçilerek imha ediliyordu ve şafağa yeni umutlarla, karşı sevginin gücünün vermiş olduğu güvenle erişiliyor, uykusuz göz kapaklarını gece boyunca bekleyen tatlı uykucuk ağaran tan’ın, atan şafağın hakimi oluyordu. Sonra günışığı sararmış mermer heykellerde parlayarak vitraylı camlardan süzülüp, tül perdelerin içinden geçerek renkli İran halılarının üstünde hafif toz zerreciklerini okşayarak son buluyordu. İşçi sınıfı, uyanıyor, traş oluyor, yıkanıyor ve ücret karşılığında yapması gerekenleri yapmak için yeni güne aynı yüzle merhaba diyordu.Her aşk, imkansızlık, zorunluluk ve yapılması gerekenler ağırdı. Hafif olansa her yeni günü ilan eden güneşin ışıklarının yansıdığı renkli kuş tüyleri ve bir o kadar renkli olan güzel rüyalardı. Saki,  günün yirmi dört saatinde şarap dolduruyordu yaşam kadehine zamanda doğru ya. Herkes öyle veya böyle Zehr-i bar içiyordu. Kiminin kadeh sesi sonsuzlukta yankılanıyor ve alışılmış acıları şekerden daha bir şeker tadıyla geri geliyordu. Geri gelmeyen ise kaydedilmeyen seslerdi. Semender kuşunun yanarken çıkardığı seslerin sonsuzlukta yankılanarak kaybolması gibiydi aşkın sesli sessiz çığlığı. Tekrar savaşlara döndü düşünceler, her kazanan her zaman kazanan değildi. Uyku ve sessizlik.  

Zaman, sevgilisiz geçen zaman her gece biçilerek imha ediliyordu ve şafağa yeni umutlarla, karşı sevginin gücünün vermiş olduğu güvenle erişiliyor, uykusuz göz kapaklarını gece boyunca bekleyen tatlı uykucuk ağaran tan’ın, atan şafağın hakimi oluyordu. Sonra günışığı sararmış mermer heykellerde parlayarak vitraylı camlardan süzülüp, tül perdelerin içinden geçerek renkli İran halılarının üstünde hafif toz zerreciklerini okşayarak son buluyordu. İşçi sınıfı, uyanıyor, traş oluyor, yıkanıyor ve ücret karşılığında yapması gerekenleri yapmak için yeni güne aynı yüzle merhaba diyordu.Her aşk, imkansızlık, zorunluluk ve yapılması gerekenler ağırdı. Hafif olansa her yeni günü ilan eden güneşin ışıklarının yansıdığı renkli kuş tüyleri ve bir o kadar renkli olan güzel rüyalardı. Saki,  günün yirmi dört saatinde şarap dolduruyordu yaşam kadehine zamanda doğru ya. Herkes öyle veya böyle Zehr-i bar içiyordu. Kiminin kadeh sesi sonsuzlukta yankılanıyor ve alışılmış acıları şekerden daha bir şeker tadıyla geri geliyordu. Geri gelmeyen ise kaydedilmeyen seslerdi. Semender kuşunun yanarken çıkardığı seslerin sonsuzlukta yankılanarak kaybolması gibiydi aşkın sesli sessiz çığlığı. Tekrar savaşlara döndü düşünceler, her kazanan her zaman kazanan değildi. Uyku ve sessizlik.  

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat