Ali Bedro Üç Kuşak Anadolu

Stok Kodu:
9786057265418
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
60,00TL
45,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 5,50TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786057265418
1295869
Ali Bedro
Ali Bedro Üç Kuşak Anadolu
45.00

Gidenleri daha fazla özlüyor insan, kalanlardan. Çukurova'ya gelişimin bir sebebi vardı elbet. Babamı arıyordum fakat bul-duğum ve kaybettiğim zaman dilimi bir olmuştu. Hastane bahçesinde dolanırken akşamüzeri ve artık gün batımına yaklaşı-yordu. Akdeniz’in uzun geniş ovasında güneş, oldukça bozulmuştu akşam havası, güneyden esen Akdeniz lodosu oldukça üşütüyordu, bir yanda da irili çam ağacı uçlarındaki dalları sallıyordu. Üşümenin güzelli sonbaharın da ahmak yağmuruna gebeydi bulutlar. Rüzgar dağıtmaya çalışıyordu bulutları, kuzeye yol alıp yukarı toroslara yönelmişti birden gökyüzündeki bulutlar. 
Gökyüzünden yüzüme savrulan serpintili birkaç damla yağmurun değdiğini fark ettim. Hastane bahçesi ve çocuk kreşini ayıran demir çit tellerini mor sarmaşıklar sarmıştı. Mor sarmaşıklarda bir kaç minik kuş vardı özgürce öten. Küçük Arap bülbülü bozuyordu hastane bahçesindeki dinginliği, uzun oldukça yağlı çam ağaçların ve söğüt ağacının ince dallarını sallı-yordu. Akdeniz’in soğuk meltemi, yağmura gebe bulutları dağıtmaya çalışıyordu. Çok yukarlardaki rüzgar Çukurova'nın kasım ayında gökyüzü gün batımındaydı artık. Esen rüzgar küçük hortumlar oluşturuyordu oturduğum bankın karşısında...

Gidenleri daha fazla özlüyor insan, kalanlardan. Çukurova'ya gelişimin bir sebebi vardı elbet. Babamı arıyordum fakat bul-duğum ve kaybettiğim zaman dilimi bir olmuştu. Hastane bahçesinde dolanırken akşamüzeri ve artık gün batımına yaklaşı-yordu. Akdeniz’in uzun geniş ovasında güneş, oldukça bozulmuştu akşam havası, güneyden esen Akdeniz lodosu oldukça üşütüyordu, bir yanda da irili çam ağacı uçlarındaki dalları sallıyordu. Üşümenin güzelli sonbaharın da ahmak yağmuruna gebeydi bulutlar. Rüzgar dağıtmaya çalışıyordu bulutları, kuzeye yol alıp yukarı toroslara yönelmişti birden gökyüzündeki bulutlar. 
Gökyüzünden yüzüme savrulan serpintili birkaç damla yağmurun değdiğini fark ettim. Hastane bahçesi ve çocuk kreşini ayıran demir çit tellerini mor sarmaşıklar sarmıştı. Mor sarmaşıklarda bir kaç minik kuş vardı özgürce öten. Küçük Arap bülbülü bozuyordu hastane bahçesindeki dinginliği, uzun oldukça yağlı çam ağaçların ve söğüt ağacının ince dallarını sallı-yordu. Akdeniz’in soğuk meltemi, yağmura gebe bulutları dağıtmaya çalışıyordu. Çok yukarlardaki rüzgar Çukurova'nın kasım ayında gökyüzü gün batımındaydı artık. Esen rüzgar küçük hortumlar oluşturuyordu oturduğum bankın karşısında...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat