Allah’ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi

Stok Kodu:
9789756138564
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2020-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%18 indirimli
100,00TL
82,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,02TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789756138564
891430
Allah’ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi
Allah’ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi
82.00

Muhyiddin İbn Arabi'ye göre insan ve genel olarak kainat ilahi isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun, çeşitli halleri ilahi isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır. Bir insanın Hakkı müşahede ve tanıması hangi ilahi isimle gerçekleşirse, Hak kendisine o isimle tecelli eder ve o ismin kulu diye nitelenir ve örneğin Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahim vb. denilir. Aynı şey diğer isimlerde de geçerlidir. Allah böyle görülmezse, kişi ya oluşu görmekle hakikatten veya yaratılanları görmekle Haktan perdelenmiş veya hakikatin içinde oluştan veya Hakta halktan habersiz kalmıştır.

Bir şahıs halkı bilmediği ölçüde Haktan uzaklaşır, çünkü yaratılan ve rızıklanandan habersiz iken Allah'ın yaratan ve rızık veren olduğunu bilmez.

Şu halde rızıklanan ve yaratılan bir şeyi gördüğünde er Rezzak ve el- Halık'ı müşahede etmeyen, oluş nedeniyle hakikatten perdelenmiş kimsedir. Bu kimse Allah'ı göremez, O'nu göremeyen ise gerçek marifeti yitirmiştir, çünkü o el- Halık, er Razık, en- Nafi gibi isimleri müşahede etmemiştir.

Muhyiddin İbn Arabi'ye göre insan ve genel olarak kainat ilahi isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun, çeşitli halleri ilahi isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır. Bir insanın Hakkı müşahede ve tanıması hangi ilahi isimle gerçekleşirse, Hak kendisine o isimle tecelli eder ve o ismin kulu diye nitelenir ve örneğin Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahim vb. denilir. Aynı şey diğer isimlerde de geçerlidir. Allah böyle görülmezse, kişi ya oluşu görmekle hakikatten veya yaratılanları görmekle Haktan perdelenmiş veya hakikatin içinde oluştan veya Hakta halktan habersiz kalmıştır.

Bir şahıs halkı bilmediği ölçüde Haktan uzaklaşır, çünkü yaratılan ve rızıklanandan habersiz iken Allah'ın yaratan ve rızık veren olduğunu bilmez.

Şu halde rızıklanan ve yaratılan bir şeyi gördüğünde er Rezzak ve el- Halık'ı müşahede etmeyen, oluş nedeniyle hakikatten perdelenmiş kimsedir. Bu kimse Allah'ı göremez, O'nu göremeyen ise gerçek marifeti yitirmiştir, çünkü o el- Halık, er Razık, en- Nafi gibi isimleri müşahede etmemiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat