Alman Sonbaharı

Stok Kodu:
9786051418469
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
135
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%22 indirimli
33,00TL
25,74TL
9786051418469
1053647
Alman Sonbaharı
Alman Sonbaharı
25.74

“Kafka ve Lorca gibi yazarlar vardır ki yaşamları, ölümleri ve eserleriyle ‘aziz’ konumuna erişmiştir.  Stig Dagerman da bu yazarlardan.”  

- Paul BIndIng

46 yılının sonbaharında İsveç gazetesi Expressen, Nazilerin yenilgisinin ardından Almanya’daki hayatı gözlemlemek üzere ünlü yazar Stig Dagerman’ı görevlendirir. Savaş sonrası gerçekleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren bu yazılar daha sonra Alman Sonbaharı adlı kitapta toplanıp çok geçmeden türünde bir klasik haline gelir. Çünkü Dagerman, romancılığının ve oyun yazarlığının yanı sıra birinci sınıf bir şairdir.

Gelgelelim bu sıfatlar da Stig Dagerman’ın sanatını tanımlamakta yetersiz kalır. Benzersiz gözlem gücü bir yana, asla ödün vermediği ahlaki konumuyla bilenmiş bir duyarlılıktır onunki… Zira müttefik yabancı gazeteciler ve entelektüeller Alman halkının başına gelen felaketi hak ettiği inancına sahipken, Dagerman ısrarla savaşın harap ettiği kadınların, erkeklerin ve çocukların insanlığına -onların suçluluk psikolojisine, çektikleri acılara ve umutsuzluğuna- vurgu yapar. 

Henüz 31 yaşındayken kendi elleriyle hayatına son veren Dagerman’ın adına bir edebiyat ödülü konmuş ve bu ödüle 1997’de Yaşar Kemal değer görülmüştür. Jelinek’ten W. B. Sebald’e, Le Clézio’dan Graham Greene’e birçok saygın yazarı derinden etkileyen Stig Dagerman, özlü bir insaniyet dersi verdiği Alman Sonbaharı’yla ilk kez Türkiyeli okurlarla buluşuyor.

“Dagerman olağanüstü bir nesnellikle yazıyor. Duygusal  ifadelerdense seçtiği olguları kullanıp, bunları birer  tuğla gibi örerek inşa ediyor duygusunu.”  

- Graham Greene 

“Kafka ve Lorca gibi yazarlar vardır ki yaşamları, ölümleri ve eserleriyle ‘aziz’ konumuna erişmiştir.  Stig Dagerman da bu yazarlardan.”  

- Paul BIndIng

46 yılının sonbaharında İsveç gazetesi Expressen, Nazilerin yenilgisinin ardından Almanya’daki hayatı gözlemlemek üzere ünlü yazar Stig Dagerman’ı görevlendirir. Savaş sonrası gerçekleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren bu yazılar daha sonra Alman Sonbaharı adlı kitapta toplanıp çok geçmeden türünde bir klasik haline gelir. Çünkü Dagerman, romancılığının ve oyun yazarlığının yanı sıra birinci sınıf bir şairdir.

Gelgelelim bu sıfatlar da Stig Dagerman’ın sanatını tanımlamakta yetersiz kalır. Benzersiz gözlem gücü bir yana, asla ödün vermediği ahlaki konumuyla bilenmiş bir duyarlılıktır onunki… Zira müttefik yabancı gazeteciler ve entelektüeller Alman halkının başına gelen felaketi hak ettiği inancına sahipken, Dagerman ısrarla savaşın harap ettiği kadınların, erkeklerin ve çocukların insanlığına -onların suçluluk psikolojisine, çektikleri acılara ve umutsuzluğuna- vurgu yapar. 

Henüz 31 yaşındayken kendi elleriyle hayatına son veren Dagerman’ın adına bir edebiyat ödülü konmuş ve bu ödüle 1997’de Yaşar Kemal değer görülmüştür. Jelinek’ten W. B. Sebald’e, Le Clézio’dan Graham Greene’e birçok saygın yazarı derinden etkileyen Stig Dagerman, özlü bir insaniyet dersi verdiği Alman Sonbaharı’yla ilk kez Türkiyeli okurlarla buluşuyor.

“Dagerman olağanüstü bir nesnellikle yazıyor. Duygusal  ifadelerdense seçtiği olguları kullanıp, bunları birer  tuğla gibi örerek inşa ediyor duygusunu.”  

- Graham Greene 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat