Atatürkçü Dış Politika

Stok Kodu:
9786256953642
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
228
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2025-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%26 indirimli
350,00TL
259,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 31,66TL
9786256953642
1372923
Atatürkçü Dış Politika
Atatürkçü Dış Politika
259.00

Atatürkçü dış politika, onurlu bir dış politikaydı! Bu dış politikanın ilkeleri ve hedefleri, Atatürk’ün kendisi tarafından saptanmış ve diplomasiyi uygulayacak olanlar da bizzat Atatürk tarafından seçilmişti.
Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla savaş alanından sonra diplomasi alanında da Türkler, gelişmiş Batı dünyası karşısında büyük bir utku kazanmaktaydı. Dünya Atatürk’ün önderliğinde kurulan yeni bir devleti tanımaya başlamıştı. Bu devlet, öteki devletlerle olan sorunlarını güç kullanarak değil, hukuk ve diplomasi yoluyla çözüme kavuşturmaya çalışıyor; faşizm ve komünizm gibi totaliter rejimlerin dünyaya egemen olduğu bir zaman diliminde, demokrasi rejimine bağlılığını kanıtlıyordu.
Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası, Osmanlı Devleti’nin dış politikasından tümüyle farklı ilkeler üzerine oturtulmuştu. Yeni devletin dış politikası, ancak kendini öteki devlet diplomatlarıyla eşit gören Türk diplomatları eliyle yürütülecekti. Bu, Atatürk’ün diplomasisinin öngördüğü en temel ilke olmuştu. Cumhuriyet’in ilk diplomatları, Birinci Dünya Savaşı’nın galiplerini yenilgiye uğratan bir devletin temsilcileri olduklarını hiçbir zaman akıllarından çıkarmamış ve bunun verdiği gurur ve güvenle daha onurlu, daha cesur, daha başları dik ve daha atılgan davranabilmişti. 
Bu olağanüstü dönemin dış politikasını ve diplomasisini yazarken, yüzümde hep bir gülümseme, gözlerimde bir ışıltı ve yüreğimde de Atatürk’e karşı duyduğum sonsuz sevgi ve minnet vardı.
Doç. Dr. Hüner Tuncer

Atatürkçü dış politika, onurlu bir dış politikaydı! Bu dış politikanın ilkeleri ve hedefleri, Atatürk’ün kendisi tarafından saptanmış ve diplomasiyi uygulayacak olanlar da bizzat Atatürk tarafından seçilmişti.
Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla savaş alanından sonra diplomasi alanında da Türkler, gelişmiş Batı dünyası karşısında büyük bir utku kazanmaktaydı. Dünya Atatürk’ün önderliğinde kurulan yeni bir devleti tanımaya başlamıştı. Bu devlet, öteki devletlerle olan sorunlarını güç kullanarak değil, hukuk ve diplomasi yoluyla çözüme kavuşturmaya çalışıyor; faşizm ve komünizm gibi totaliter rejimlerin dünyaya egemen olduğu bir zaman diliminde, demokrasi rejimine bağlılığını kanıtlıyordu.
Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası, Osmanlı Devleti’nin dış politikasından tümüyle farklı ilkeler üzerine oturtulmuştu. Yeni devletin dış politikası, ancak kendini öteki devlet diplomatlarıyla eşit gören Türk diplomatları eliyle yürütülecekti. Bu, Atatürk’ün diplomasisinin öngördüğü en temel ilke olmuştu. Cumhuriyet’in ilk diplomatları, Birinci Dünya Savaşı’nın galiplerini yenilgiye uğratan bir devletin temsilcileri olduklarını hiçbir zaman akıllarından çıkarmamış ve bunun verdiği gurur ve güvenle daha onurlu, daha cesur, daha başları dik ve daha atılgan davranabilmişti. 
Bu olağanüstü dönemin dış politikasını ve diplomasisini yazarken, yüzümde hep bir gülümseme, gözlerimde bir ışıltı ve yüreğimde de Atatürk’e karşı duyduğum sonsuz sevgi ve minnet vardı.
Doç. Dr. Hüner Tuncer

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat