Azerbaycan’da Milliyetçilik Ve Politika

Stok Kodu:
9786257201902
Boyut:
12.5x21
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%35 indirimli
75,00TL
48,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 5,96TL
9786257201902
1271169
Azerbaycan’da Milliyetçilik Ve Politika
Azerbaycan’da Milliyetçilik Ve Politika
48.75

       Milliyetçiliğin farklı tarihsel bağlamlarda farklı biçimler almasının yanı sıra tek bir toplumsal sınıfın ideolojisine indirgenemeyecek derecede derine nüfuz ettiğini kabul etmeliyiz. Milliyetçilik, ulusal burjuvazinin çıkarlarının temsilcisi olarak yükselebilir, fakat bu sınıfın içinde oluştuğu kendine özgü koşullar diğer sınıfları da milliyetçi politikaları desteklemeye sevk edebilir.         Yirminci yüzyılın başında Azerbaycan’da yaşanan süreç bu bağlamda oldukça ilginç bir örnek oluşturuyor. Bu dönemde iki önemli olgunun altını çizmek gerekir. Öncelikle, Ermeni-Azeri rekabeti ve çatışması Azeri burjuvazisi ile işçi sınıfını birlikte hareket etmeye yöneltmiştir. Öte yandan modernist Azerbaycan milliyetçiliği aynı zamanda Rus kolonyalizmine karşı siyasal bir yanıt olarak gelişmiştir.
         Mehmet Emin Resulzade’ye göre Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti esas olarak üç temel ilke üzerine kurulmuştu: ulusal egemenlik, özgürlük ve eşitlik. Resulzade’nin düşünme tarzında bu üç ilke Batı demokrasisinin mirasını özetliyordu. Azerbaycan                                                               Bağımsızlık Bildirisi (1918) ve Paris Barış Konferansı’nda (1919-1920) Azerbaycan temsilcilerinin talepleri bu bakımdan kritik öneme sahiptir. Bağımsızlık bildirisi laik ilkeler üzerine kurulan ilk Müslüman devleti müjdeliyor, Paris’teki talepler ise uluslararası toplum tarafından tanınma için gösterilen çabaları ifade ediyordu. Azerbaycan’daki kısa süreli bu ilk ulus-devlet deneyimi, birçok açıdan bir ilktir ve bu çalışmada aktarmaya çalıştığım tüm özgünlükleriyle sonraki nesillere önemli bir esin kaynağı olmuştur.

       Milliyetçiliğin farklı tarihsel bağlamlarda farklı biçimler almasının yanı sıra tek bir toplumsal sınıfın ideolojisine indirgenemeyecek derecede derine nüfuz ettiğini kabul etmeliyiz. Milliyetçilik, ulusal burjuvazinin çıkarlarının temsilcisi olarak yükselebilir, fakat bu sınıfın içinde oluştuğu kendine özgü koşullar diğer sınıfları da milliyetçi politikaları desteklemeye sevk edebilir.         Yirminci yüzyılın başında Azerbaycan’da yaşanan süreç bu bağlamda oldukça ilginç bir örnek oluşturuyor. Bu dönemde iki önemli olgunun altını çizmek gerekir. Öncelikle, Ermeni-Azeri rekabeti ve çatışması Azeri burjuvazisi ile işçi sınıfını birlikte hareket etmeye yöneltmiştir. Öte yandan modernist Azerbaycan milliyetçiliği aynı zamanda Rus kolonyalizmine karşı siyasal bir yanıt olarak gelişmiştir.
         Mehmet Emin Resulzade’ye göre Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti esas olarak üç temel ilke üzerine kurulmuştu: ulusal egemenlik, özgürlük ve eşitlik. Resulzade’nin düşünme tarzında bu üç ilke Batı demokrasisinin mirasını özetliyordu. Azerbaycan                                                               Bağımsızlık Bildirisi (1918) ve Paris Barış Konferansı’nda (1919-1920) Azerbaycan temsilcilerinin talepleri bu bakımdan kritik öneme sahiptir. Bağımsızlık bildirisi laik ilkeler üzerine kurulan ilk Müslüman devleti müjdeliyor, Paris’teki talepler ise uluslararası toplum tarafından tanınma için gösterilen çabaları ifade ediyordu. Azerbaycan’daki kısa süreli bu ilk ulus-devlet deneyimi, birçok açıdan bir ilktir ve bu çalışmada aktarmaya çalıştığım tüm özgünlükleriyle sonraki nesillere önemli bir esin kaynağı olmuştur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat