Benim Kişisel Kıyametim

Stok Kodu:
9786257537711
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
118
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
99,00TL
79,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,68TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786257537711
1252932
Benim Kişisel Kıyametim
Benim Kişisel Kıyametim
79.20

Pişmanlığın limanından bakıyorum, geçmişin sisli perdesine, kendimi buldum diyorum her seferinde ama yine yanılıyorum. Çünkü beni yine yanıltıyor, değişti dediğim hiçbir şeyin değişmemesi, değişenin her seferinde sefil ruhum olduğunu, Kul yapısının bu kadar çabuk kirlenip yozlaştığını, İnancının kale gibi seni koruması gerekirken zedelene zedelene tuzla buz olduğunu, maskelerinin ardına saklanan ikiyüzlülerin acımasızlıklarını, vicdansızlıklarını, kahpeliklerini unutuyorum ve her seferinde Tanrı’ya sığınıyorum, onun var ettiği dünyayı bu hâle getirdiğimiz için duyduğum vicdan azabıyla. Kaybolduğum bu karanlıktan beni çekip çıkaracak tek bir şey olabilirdi, Sevgi kurtaracaktı, altında kaldığım enkazın sorumlusu ben olduğum hâlde. Yeniden niyet ediyorum, bu sefer pişmanlığın limanından değil umudun limanından geleceğin perdesine bakacağım, diye.

Jan Devrim; var olan toplumsal adaletsizlikleri, kıyımları, insanın birbiriyle örtüşmeyen, uyuşmayan eylemlerini, “din” olgusu etrafında her şeyi mübah görenleri, plazaların görkemli camlarından hayatın sadece en üst katını görenleri, en çok da o bunu “yapmaz” dediklerimizi put kırar gibi kırıyor. Kelimelerin bile hazmederken zorladığı bu gerçekleri okuyucunun zihninde süzerek âdeta damıtıyor.

Pişmanlığın limanından bakıyorum, geçmişin sisli perdesine, kendimi buldum diyorum her seferinde ama yine yanılıyorum. Çünkü beni yine yanıltıyor, değişti dediğim hiçbir şeyin değişmemesi, değişenin her seferinde sefil ruhum olduğunu, Kul yapısının bu kadar çabuk kirlenip yozlaştığını, İnancının kale gibi seni koruması gerekirken zedelene zedelene tuzla buz olduğunu, maskelerinin ardına saklanan ikiyüzlülerin acımasızlıklarını, vicdansızlıklarını, kahpeliklerini unutuyorum ve her seferinde Tanrı’ya sığınıyorum, onun var ettiği dünyayı bu hâle getirdiğimiz için duyduğum vicdan azabıyla. Kaybolduğum bu karanlıktan beni çekip çıkaracak tek bir şey olabilirdi, Sevgi kurtaracaktı, altında kaldığım enkazın sorumlusu ben olduğum hâlde. Yeniden niyet ediyorum, bu sefer pişmanlığın limanından değil umudun limanından geleceğin perdesine bakacağım, diye.

Jan Devrim; var olan toplumsal adaletsizlikleri, kıyımları, insanın birbiriyle örtüşmeyen, uyuşmayan eylemlerini, “din” olgusu etrafında her şeyi mübah görenleri, plazaların görkemli camlarından hayatın sadece en üst katını görenleri, en çok da o bunu “yapmaz” dediklerimizi put kırar gibi kırıyor. Kelimelerin bile hazmederken zorladığı bu gerçekleri okuyucunun zihninde süzerek âdeta damıtıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat