Besmeleli İstavroz

Stok Kodu:
9786059502207
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
280
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
180,00TL
144,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,60TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786059502207
1083411
Besmeleli İstavroz
Besmeleli İstavroz
144.00

Besmeleli istavroz

Bir İslam ülkesinde insanlar, kendi aralarında ve eşya ile kurdukları muaşereti müslümanca bir bakış ve eyleyişle geliştirir... Modern teknik uygarlığın kuşatması altında da olsak, bahse mevzu muaşerete çoğunlukla bir mani yoktur ama onu sağlayacak ahlâkî zeminden mahrum olunduğu için, kaypakça bahaneler üretilir.

İslam üzerine en çok konuşulan ülkelerin insanlarının arasında ne adalete dayanan bir cemaat ve cemiyet hayatı, ne de edebe dayanan ilişkiler söz konusudur. Adaletin esası hukuki uygulamalar değil, her türlü eylemimizi şekillendiren ölçülülüktür.

Bunu söylemek bana müthiş bir acı veriyor; bu şekil yaşamayı kârlı gören çifte kavrum mukallitleri ise çıldırtıyor. Çifte kavrum ne demek? İşine geldiğinde mukallit düzeyde, frenk uygulamalarını “hikmete mebni” imiş gibi kullanan; işine gelmediğinde mukallit altı bir rasyonalizme boyun eğen demek… İstavroz çıkarmamanın yahut besmele çekmenin taraf belirlemede alamet-i farika olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Besmele çekerek istavroz çıkaranlara bile dinî anlam yükleyenlerin olması, siyaset gereğidir. Evet, siyaset dindar-liberal işlerken, benden de muhafazakârlık bekleyen mekanizmanın içine asla girmeyeceğim ama en azından buna karşılık bana sırtımdan vurulmayacağımın garantisini verecek haysiyeti görmek isterdim.

Sırf pazarlarında bir mal olarak yer almadığımız için gölgemize kurşun sıkanlar da mı İsrail askeri?

Kudüs için konuştum aslında...

Ağlamadan.

Besmeleli istavroz

Bir İslam ülkesinde insanlar, kendi aralarında ve eşya ile kurdukları muaşereti müslümanca bir bakış ve eyleyişle geliştirir... Modern teknik uygarlığın kuşatması altında da olsak, bahse mevzu muaşerete çoğunlukla bir mani yoktur ama onu sağlayacak ahlâkî zeminden mahrum olunduğu için, kaypakça bahaneler üretilir.

İslam üzerine en çok konuşulan ülkelerin insanlarının arasında ne adalete dayanan bir cemaat ve cemiyet hayatı, ne de edebe dayanan ilişkiler söz konusudur. Adaletin esası hukuki uygulamalar değil, her türlü eylemimizi şekillendiren ölçülülüktür.

Bunu söylemek bana müthiş bir acı veriyor; bu şekil yaşamayı kârlı gören çifte kavrum mukallitleri ise çıldırtıyor. Çifte kavrum ne demek? İşine geldiğinde mukallit düzeyde, frenk uygulamalarını “hikmete mebni” imiş gibi kullanan; işine gelmediğinde mukallit altı bir rasyonalizme boyun eğen demek… İstavroz çıkarmamanın yahut besmele çekmenin taraf belirlemede alamet-i farika olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Besmele çekerek istavroz çıkaranlara bile dinî anlam yükleyenlerin olması, siyaset gereğidir. Evet, siyaset dindar-liberal işlerken, benden de muhafazakârlık bekleyen mekanizmanın içine asla girmeyeceğim ama en azından buna karşılık bana sırtımdan vurulmayacağımın garantisini verecek haysiyeti görmek isterdim.

Sırf pazarlarında bir mal olarak yer almadığımız için gölgemize kurşun sıkanlar da mı İsrail askeri?

Kudüs için konuştum aslında...

Ağlamadan.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat