Bir Asırlık Yolculuk Eğitim Pınarı

Stok Kodu:
9786057518644
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
152
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
100,00TL
75,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,17TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786057518644
920991
Bir Asırlık Yolculuk
Bir Asırlık Yolculuk Eğitim Pınarı
75.00

Yetmedi mi buğdaylarımı yakıp kavurduğun? Başakların boynunun eğriliği doluluğundan değil utancından. Sebebi sensin. Ama sende hiç utanma yok. Sözde hayatsın, sözde büyüksün, güneşsin acımasız. Gökyüzünde kül çöreği gibi duruyorsun ama hiçbir fakirin sofrasına lokma olmuyorsun. Böyle mi büyüklüğün senin, olmaz böyle büyüklük başağımı yakıp kavurmuşsun zaten beni de yakıp kavurduktan sonra büyüklüğün beş para. Söylene söylene orağını çalıp elliklerini şaklatarak yarı çalık buğday saplarından birkaç deste daha yaptı. Güneşe söz geçirmek ne mümkün? Yetmezmiş gibi sinekler de tebelleş olunca tarla kenarında yarı çotur, yarı dikenli yabani armut ağacının gölgesine attı kendini. Toprak testiden henüz ılımamış suyu dikti kafasına. Az da olsa serinletti içini. Sağ elini yanağına koyup uzandı gölgeye ve derin bir oh çekti yerinden. Güneşte gölgesi büyüyen değildir insan. Güneşle bütün olan ay ve yıldız gibi şavkıyandır. Gerisine iz bırakan söz bırakandır. Muhsin SalmanCumhuriyet’in Eğitim Çınarları… Onlar genç Cumhuriyet’in kuruluş tarihine tanıklık ettiler. Yolu, suyu, elektriği olmayan köylerde çalıştılar; at, eşek sırtında yolculuk yaptılar, okullarda sıralar üzerinde yattılar ama hiçbir zaman şikâyet etmediler. Öğrencilerine vatan, millet, mukaddes değerler, doğa, insan, Atatürk sevgisini aşıladılar. Geleceği umutla ördüler ve geleceğe daima umutla baktılar… 

Alp Kargı

Yetmedi mi buğdaylarımı yakıp kavurduğun? Başakların boynunun eğriliği doluluğundan değil utancından. Sebebi sensin. Ama sende hiç utanma yok. Sözde hayatsın, sözde büyüksün, güneşsin acımasız. Gökyüzünde kül çöreği gibi duruyorsun ama hiçbir fakirin sofrasına lokma olmuyorsun. Böyle mi büyüklüğün senin, olmaz böyle büyüklük başağımı yakıp kavurmuşsun zaten beni de yakıp kavurduktan sonra büyüklüğün beş para. Söylene söylene orağını çalıp elliklerini şaklatarak yarı çalık buğday saplarından birkaç deste daha yaptı. Güneşe söz geçirmek ne mümkün? Yetmezmiş gibi sinekler de tebelleş olunca tarla kenarında yarı çotur, yarı dikenli yabani armut ağacının gölgesine attı kendini. Toprak testiden henüz ılımamış suyu dikti kafasına. Az da olsa serinletti içini. Sağ elini yanağına koyup uzandı gölgeye ve derin bir oh çekti yerinden. Güneşte gölgesi büyüyen değildir insan. Güneşle bütün olan ay ve yıldız gibi şavkıyandır. Gerisine iz bırakan söz bırakandır. Muhsin SalmanCumhuriyet’in Eğitim Çınarları… Onlar genç Cumhuriyet’in kuruluş tarihine tanıklık ettiler. Yolu, suyu, elektriği olmayan köylerde çalıştılar; at, eşek sırtında yolculuk yaptılar, okullarda sıralar üzerinde yattılar ama hiçbir zaman şikâyet etmediler. Öğrencilerine vatan, millet, mukaddes değerler, doğa, insan, Atatürk sevgisini aşıladılar. Geleceği umutla ördüler ve geleceğe daima umutla baktılar… 

Alp Kargı

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat