Bir Kaçırılma Öyküsü

Stok Kodu:
9789755107097
Boyut:
12.5x19.5
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
8
Basım Tarihi:
2018-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Orijinal Adı:
Noticia de un secuestro
Kategori:
%35 indirimli
45,00TL
29,25TL
9789755107097
1194444
Bir Kaçırılma Öyküsü
Bir Kaçırılma Öyküsü
29.25

Kokain baronu Pablo Escobar’ın uyuşturucu örgütü, beş yıl içinde on binlerce insanın öldürülmesinden sorumluydu. Bunlar arasında polisler, yargıçlar, gazeteci ve politikacılar, bakanlar, hatta devlet başkanı adayları vardı. Kolombiya’yı yıllarca haraca kesen Escobar çetesi, 1990’da hükümetle pazarlık gücünü artırabilmek için 9 kişiyi kaçırdı. Márquez işte bu kaçırılma olayını, iyi bir gazeteci ve büyük bir yazar olarak kitaplaştırdığında, ortaya bir García Már­quez klasiği çıktı.

Maruja gözlerini açtı, “Tanrı bize, katlanabileceğimiz şeyleri vermesin,” diyen eski bir İspanyol atasözünü hatırlamıştı. Kaçırılmalarının üzerinden on gün geçmişti; Beatriz de kendisi de, ilk gece akıl almaz gibi görünen günlük yaşantılarına alışmaya başlıyorlardı. Kendilerini kaçıranlar, bunun askerî bir operasyon olduğunu sık sık yineliyorlardı, ama rehinelik kuralları hapishane kurallarından beterdi. Yalnızca acil durumlarda ve hep fısıltıyla konuşabilirlerdi. Birlikte yattıkları şilteden kalkamazlardı; ihtiyaçları olan her şeyi, uyuyor olsalar bile onları gözden kaybetmeyen o iki muhafızdan istemeleri gerekiyordu: oturma izni, bacaklarını uzatma izni, Marina’yla konuşma izni, sigara içme izni. Maruja, öksürüğünün sesini bastırmak için ağzını yastıkla tıkamak zorunda kalıyordu.

Kokain baronu Pablo Escobar’ın uyuşturucu örgütü, beş yıl içinde on binlerce insanın öldürülmesinden sorumluydu. Bunlar arasında polisler, yargıçlar, gazeteci ve politikacılar, bakanlar, hatta devlet başkanı adayları vardı. Kolombiya’yı yıllarca haraca kesen Escobar çetesi, 1990’da hükümetle pazarlık gücünü artırabilmek için 9 kişiyi kaçırdı. Márquez işte bu kaçırılma olayını, iyi bir gazeteci ve büyük bir yazar olarak kitaplaştırdığında, ortaya bir García Már­quez klasiği çıktı.

Maruja gözlerini açtı, “Tanrı bize, katlanabileceğimiz şeyleri vermesin,” diyen eski bir İspanyol atasözünü hatırlamıştı. Kaçırılmalarının üzerinden on gün geçmişti; Beatriz de kendisi de, ilk gece akıl almaz gibi görünen günlük yaşantılarına alışmaya başlıyorlardı. Kendilerini kaçıranlar, bunun askerî bir operasyon olduğunu sık sık yineliyorlardı, ama rehinelik kuralları hapishane kurallarından beterdi. Yalnızca acil durumlarda ve hep fısıltıyla konuşabilirlerdi. Birlikte yattıkları şilteden kalkamazlardı; ihtiyaçları olan her şeyi, uyuyor olsalar bile onları gözden kaybetmeyen o iki muhafızdan istemeleri gerekiyordu: oturma izni, bacaklarını uzatma izni, Marina’yla konuşma izni, sigara içme izni. Maruja, öksürüğünün sesini bastırmak için ağzını yastıkla tıkamak zorunda kalıyordu.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat