Bir Kara Çalma Öyküsü Bilim, İdeoloji, Üniversite

Stok Kodu:
9789752204775
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
453
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%15 indirimli
135,00TL
114,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 14,03TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789752204775
1123249
Bir Kara Çalma Öyküsü
Bir Kara Çalma Öyküsü Bilim, İdeoloji, Üniversite
114.75

1973'te Ankara Sıkıyönetim Komutanlığına bağlı mahkemede yargılandı. Yaklaşık bir buçuk yıl süren ve beraatla sonuçlanan bu dava, aslında ülkenin 12 Mart 1971'de başlayan dönemde içinde bulunduğu dalgalanmalardan, çatışmalardan, toplumsal tutarsızlıklardan ve 1940'larda başlayan ayrışmalardan kaynaklanan sürtüşmelerin sonucuydu...

Tarihimiz boyunca karşılaştığımız ve bir türlü alt edemediğimiz toplumsal iki büyük noksanımız ya da kusurumuz var. Bunların ilki, cemaatlerden, tarikatlardan ya da siyasal ve maddi çıkarlardan kaynaklanan kutuplaşmalar, hizipleşmeler; ikincisi de, bir türlü üstesinden gelemediğimiz kıskançlıklara dayanan ve rakip görülen kişiler hakkında fırsat düştükçe yapılan ihbarlardır. İhbarcılık ya da jurnalcilik, bizim tarih boyunca yenemediğimiz bir hastalık olarak devam ediyor. Bilindiği gibi 2. Abdülhamid döneminde bu tür suçlamalar jurnalcilik adı altında bir tür resmi görev haline getirilmişti. İçinde bulunduğumuz 2010'lu yıllarda da bunun ibret alınası örneklerini görüyoruz.

1973'te Ankara Sıkıyönetim Komutanlığına bağlı mahkemede yargılandı. Yaklaşık bir buçuk yıl süren ve beraatla sonuçlanan bu dava, aslında ülkenin 12 Mart 1971'de başlayan dönemde içinde bulunduğu dalgalanmalardan, çatışmalardan, toplumsal tutarsızlıklardan ve 1940'larda başlayan ayrışmalardan kaynaklanan sürtüşmelerin sonucuydu...

Tarihimiz boyunca karşılaştığımız ve bir türlü alt edemediğimiz toplumsal iki büyük noksanımız ya da kusurumuz var. Bunların ilki, cemaatlerden, tarikatlardan ya da siyasal ve maddi çıkarlardan kaynaklanan kutuplaşmalar, hizipleşmeler; ikincisi de, bir türlü üstesinden gelemediğimiz kıskançlıklara dayanan ve rakip görülen kişiler hakkında fırsat düştükçe yapılan ihbarlardır. İhbarcılık ya da jurnalcilik, bizim tarih boyunca yenemediğimiz bir hastalık olarak devam ediyor. Bilindiği gibi 2. Abdülhamid döneminde bu tür suçlamalar jurnalcilik adı altında bir tür resmi görev haline getirilmişti. İçinde bulunduğumuz 2010'lu yıllarda da bunun ibret alınası örneklerini görüyoruz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat