“Hava yeni aydınlanıyor, ibret abidesine dönmüş cesediyle İsmail Bey şantiyenin en olağandışı gününü başlatıyordu. Bir inşaat demiri, adamın şişman karnının tam ortasından mızrak gibi saplanmış, delip geçmişti. Cesedin yüzünde donup kalan sırıtma, insanda karmaşık hisler uyandırıyordu. İlkel bir ölüm korkusu sarmıştı ortalığı. Çıt çıkmıyordu”
Volkan Algan, öykülerinin yer aldığı ilk kitabı Asfalya’nın ardından bir romanla okurun karşısına çıkıyor. Birbirimizden Yansır Suretimiz, okuru işçi sınıfının yakın tarihinde bir yolculuğa çıkarırken günümüzdeki gerçeklikle de yüzleşmeye davet ediyor. Algan, görünmez kılınmış bir sınıfın dönüşümünü ve sıradanlığı ilan edilmiş bireyin kendisini keşfetme çabasını cesur bir edebiyat diliyle şaşırtıcı bir ilk romana dönüştürüyor.
“Hava yeni aydınlanıyor, ibret abidesine dönmüş cesediyle İsmail Bey şantiyenin en olağandışı gününü başlatıyordu. Bir inşaat demiri, adamın şişman karnının tam ortasından mızrak gibi saplanmış, delip geçmişti. Cesedin yüzünde donup kalan sırıtma, insanda karmaşık hisler uyandırıyordu. İlkel bir ölüm korkusu sarmıştı ortalığı. Çıt çıkmıyordu”
Volkan Algan, öykülerinin yer aldığı ilk kitabı Asfalya’nın ardından bir romanla okurun karşısına çıkıyor. Birbirimizden Yansır Suretimiz, okuru işçi sınıfının yakın tarihinde bir yolculuğa çıkarırken günümüzdeki gerçeklikle de yüzleşmeye davet ediyor. Algan, görünmez kılınmış bir sınıfın dönüşümünü ve sıradanlığı ilan edilmiş bireyin kendisini keşfetme çabasını cesur bir edebiyat diliyle şaşırtıcı bir ilk romana dönüştürüyor.
