Bu Muydu? [Aktarım - Edisyon Kritik

Stok Kodu:
9786259745398
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
40
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%19 indirimli
120,00TL
97,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,88TL
9786259745398
1382919
Bu Muydu?
Bu Muydu? [Aktarım - Edisyon Kritik
97.20

“Bu muydu?” dedim. Evet, bu muydu? Zergun söyle, izdivaç bu muydu?.. Zavallı genç kızlar, onu bir şey zannederler. Mahiyetini bilmedikleri bir şarabın neşve-i mukaddemiyle mest olurlar, sonra dudaklarına o kâse-i sihir dokunduğu vakit hiss-i hakayıkı kaybederler, kalpleri çarpar, gözleri döner, mest, medhuş olurlar. Vücutlarını ihata eden buseler, hislerini uyuşturan teraneler onları bir âlem-i meçhulün bulutlarına çıkarır; sonra o buseler ısırmaya, o teraneler kulakları yırtacak sert nağmeler icrasına başlayıp da hakayıka bir sütre-i laciverdî atan buhar-ı mestî çekildiği vakit anlarlar. Artık heyhat! O dakika genç kadının mebna-yı hayalinin dakika-i inkıra-zıdır. Heykel-i âmâlinin enkazı karşısında o genç kadın hayal-i ye’s gibi kalır.

Evet, zavallı kadın, bu muydu? Bütün iktidar-ı kalbini, bütün kuvve-i fikrini itmamına; tezyinine sarf ettiğin heykel-i âmâl bu muydu?

İkisi de ayrı yollardan yürümüş, ayrı kaderlere sürüklenmişlerdir; lâkin varıp dayandıkları nokta aynıdır: İçlerini kemiren bir mahzuniyet ve derin bir inkisar, ruhlarını sarmış ve onları boğucu bir hüzne itmiştir. Hayat, kimi zaman birine sunduğu nimetleri, diğerinin en büyük emeli kılar; kimi zaman da birinin ulaşamadığı hakikat, diğerinin yükü ve tahammül sınavı olur. Böylece insana, ihtimâllerin gölgesinde bir tecrübe sunar ve her bireyi kendi payına düşenle yüzleştirir.

“Bu muydu?” dedim. Evet, bu muydu? Zergun söyle, izdivaç bu muydu?.. Zavallı genç kızlar, onu bir şey zannederler. Mahiyetini bilmedikleri bir şarabın neşve-i mukaddemiyle mest olurlar, sonra dudaklarına o kâse-i sihir dokunduğu vakit hiss-i hakayıkı kaybederler, kalpleri çarpar, gözleri döner, mest, medhuş olurlar. Vücutlarını ihata eden buseler, hislerini uyuşturan teraneler onları bir âlem-i meçhulün bulutlarına çıkarır; sonra o buseler ısırmaya, o teraneler kulakları yırtacak sert nağmeler icrasına başlayıp da hakayıka bir sütre-i laciverdî atan buhar-ı mestî çekildiği vakit anlarlar. Artık heyhat! O dakika genç kadının mebna-yı hayalinin dakika-i inkıra-zıdır. Heykel-i âmâlinin enkazı karşısında o genç kadın hayal-i ye’s gibi kalır.

Evet, zavallı kadın, bu muydu? Bütün iktidar-ı kalbini, bütün kuvve-i fikrini itmamına; tezyinine sarf ettiğin heykel-i âmâl bu muydu?

İkisi de ayrı yollardan yürümüş, ayrı kaderlere sürüklenmişlerdir; lâkin varıp dayandıkları nokta aynıdır: İçlerini kemiren bir mahzuniyet ve derin bir inkisar, ruhlarını sarmış ve onları boğucu bir hüzne itmiştir. Hayat, kimi zaman birine sunduğu nimetleri, diğerinin en büyük emeli kılar; kimi zaman da birinin ulaşamadığı hakikat, diğerinin yükü ve tahammül sınavı olur. Böylece insana, ihtimâllerin gölgesinde bir tecrübe sunar ve her bireyi kendi payına düşenle yüzleştirir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat