CHP'nin ideolojisi ile milletin talepleri niçin kesişmiyor? Tek Parti döneminin kurumsal ideolojisinin, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu politikalarının partide nasıl bir etkisi oldu? Peki, günümüzde CHP'nin örgütü, ideolojisi, siyaseti ve elitleri "yeni CHP" olarak adlandırılan siyasi dönüşüme ne kadar hazırlıklı? Ramazan Akkır, CHP'nin Din Politikaları adlı eseriyle partinin zihniyet tarihine bir yolculuk yapıyor; İslam, ezan, cami, Kur'an kursu, din öğretimi, laiklik gibi konulardaki gelgitleri ortaya koyuyor. Kitapta, CHP'nin tarihsel biçimlenişleri, din-devlet, din-toplum ilişkilerine bakışı parti genel başkanları odağında incelenirken bir yandan da Türkiye'nin modernleşme tecrübesi üzerinde duruluyor. CHP'deki gerilimler ve bu gerilimler neticesinde ortaya çıkan pratikler kitabın çerçevesini oluşturuyor.
Şurası son derece açık; öteden beri CHP'de çeşitli arayışlar söz konusu olsa da erken dönemde şekillenen tarihsel bagaj, kendini güncelliyor ve fırsatını bulduğu anda belirginlik kazanıveriyor. Denebilir ki, CHP'nin hafızasını paranteze almadan bir çıkış yolu bulması pek mümkün görünmüyor. Elbette bu ikircikli hal sadece CHP açısından değil Türkiye'nin siyasi hayatı açısından da önemli sonuçlar doğurmaktadır.
CHP'nin geçirmeye başladığı değişimin izini süren CHP'nin Din Politikaları, bir taraftan ideolojik tarihsel kodlarını esnetme bir taraftan da kendi üyelerinin dışındaki seçmene ulaşma niyeti arasında sıkışan partinin kapsamlı panoramasını gözler önüne seriyor.
CHP'nin ideolojisi ile milletin talepleri niçin kesişmiyor? Tek Parti döneminin kurumsal ideolojisinin, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu politikalarının partide nasıl bir etkisi oldu? Peki, günümüzde CHP'nin örgütü, ideolojisi, siyaseti ve elitleri "yeni CHP" olarak adlandırılan siyasi dönüşüme ne kadar hazırlıklı? Ramazan Akkır, CHP'nin Din Politikaları adlı eseriyle partinin zihniyet tarihine bir yolculuk yapıyor; İslam, ezan, cami, Kur'an kursu, din öğretimi, laiklik gibi konulardaki gelgitleri ortaya koyuyor. Kitapta, CHP'nin tarihsel biçimlenişleri, din-devlet, din-toplum ilişkilerine bakışı parti genel başkanları odağında incelenirken bir yandan da Türkiye'nin modernleşme tecrübesi üzerinde duruluyor. CHP'deki gerilimler ve bu gerilimler neticesinde ortaya çıkan pratikler kitabın çerçevesini oluşturuyor.
Şurası son derece açık; öteden beri CHP'de çeşitli arayışlar söz konusu olsa da erken dönemde şekillenen tarihsel bagaj, kendini güncelliyor ve fırsatını bulduğu anda belirginlik kazanıveriyor. Denebilir ki, CHP'nin hafızasını paranteze almadan bir çıkış yolu bulması pek mümkün görünmüyor. Elbette bu ikircikli hal sadece CHP açısından değil Türkiye'nin siyasi hayatı açısından da önemli sonuçlar doğurmaktadır.
CHP'nin geçirmeye başladığı değişimin izini süren CHP'nin Din Politikaları, bir taraftan ideolojik tarihsel kodlarını esnetme bir taraftan da kendi üyelerinin dışındaki seçmene ulaşma niyeti arasında sıkışan partinin kapsamlı panoramasını gözler önüne seriyor.