Çıplaklık ve Utanç Uygarlaşma Sürecinin Miti

Stok Kodu:
9757501662008
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
415
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
26,85TL
18,80TL
9757501662008
898125
Çıplaklık ve Utanç Uygarlaşma Sürecinin Miti
Çıplaklık ve Utanç Uygarlaşma Sürecinin Miti
18.80

Bugün yaygın olarak kabul gören uygarlık kuramına göre, ortaçağdaki insanlar ve ilkel diye nitelenen kültürler dürtü ve itkilerini çağımız insanına göre daha az gemlerler, bu toplumlarda dürtüler bastırılmaz, duygular ve bunların ifadesi kontrol altına alınmaz. Oysa günümüzde artan işbölümü nedeniyle toplumsal bağlar sıkılaşmış, karşılıklı bağımlılık artmış, yoğun duygular toplumsal yaşamın sahne arkasına atılmıştır. Kurallar ve düzenlemelerden oluşan sağlam bir zırh kuşatmıştır etrafımızı ve bunu pek hissetmememizin nedeni, önceki dönemlerde hüküm süren dış baskıları artık içselleştirmiş olmamızdır.

Hans Peter Duerr, bu uygarlık kuramının yanlış olduğunu, bizim ve yabancı halkların geçmişiyle örtüşmediğini ortaya koyuyor; uygarlık sürecinin mitinin uygarlaşmamış insanları uygar ve yetişkin insanlar haline getirmeye çalıştığını iddia eden sömürgeciliği haklı çıkarmakta kullanılan ideolojiye bir dayanak olduğunu gözler önüne seriyor.

Ancak Duerr bizim toplumumuzun giderek uygarlaşması diye bir şeyin söz konusu olmadığını, mevcut uygarlık kuramının dayandığı kaynakları yeniden değerlendirerek belgeliyor. Yazar, hakim uygarlık kuramının eleştirisinden yola çıkarak, cinsel utancın ve edebin kültür tarihini yeniden kuruyor: "Hepimizin gözleri çoktan açılmıştır ve çıplaklık tarihsel olarak nasıl tanımlanmış olursa olsun, kendi çıplaklığından utanmak insanın özünde vardır; yaşam ağacından tüm toplumların üyeleri uzaklaştırılmıştır."

Çıplaklık ve Utanç, Uygarlık Sürecinin Miti'nin birinci cildi. Diğer ciltler: Mahremiyet, Müstehcenlik ve Şiddet, Erotik Beden.

Bugün yaygın olarak kabul gören uygarlık kuramına göre, ortaçağdaki insanlar ve ilkel diye nitelenen kültürler dürtü ve itkilerini çağımız insanına göre daha az gemlerler, bu toplumlarda dürtüler bastırılmaz, duygular ve bunların ifadesi kontrol altına alınmaz. Oysa günümüzde artan işbölümü nedeniyle toplumsal bağlar sıkılaşmış, karşılıklı bağımlılık artmış, yoğun duygular toplumsal yaşamın sahne arkasına atılmıştır. Kurallar ve düzenlemelerden oluşan sağlam bir zırh kuşatmıştır etrafımızı ve bunu pek hissetmememizin nedeni, önceki dönemlerde hüküm süren dış baskıları artık içselleştirmiş olmamızdır.

Hans Peter Duerr, bu uygarlık kuramının yanlış olduğunu, bizim ve yabancı halkların geçmişiyle örtüşmediğini ortaya koyuyor; uygarlık sürecinin mitinin uygarlaşmamış insanları uygar ve yetişkin insanlar haline getirmeye çalıştığını iddia eden sömürgeciliği haklı çıkarmakta kullanılan ideolojiye bir dayanak olduğunu gözler önüne seriyor.

Ancak Duerr bizim toplumumuzun giderek uygarlaşması diye bir şeyin söz konusu olmadığını, mevcut uygarlık kuramının dayandığı kaynakları yeniden değerlendirerek belgeliyor. Yazar, hakim uygarlık kuramının eleştirisinden yola çıkarak, cinsel utancın ve edebin kültür tarihini yeniden kuruyor: "Hepimizin gözleri çoktan açılmıştır ve çıplaklık tarihsel olarak nasıl tanımlanmış olursa olsun, kendi çıplaklığından utanmak insanın özünde vardır; yaşam ağacından tüm toplumların üyeleri uzaklaştırılmıştır."

Çıplaklık ve Utanç, Uygarlık Sürecinin Miti'nin birinci cildi. Diğer ciltler: Mahremiyet, Müstehcenlik ve Şiddet, Erotik Beden.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat