Çöküş Kapitalizmin Nihai Krizi Üzerine Bir Deneme

Stok Kodu:
9786051722634
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
136,00TL
108,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,30TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786051722634
851393
Çöküş
Çöküş Kapitalizmin Nihai Krizi Üzerine Bir Deneme
108.80

Daha önce Paradigmanın İflası çerçevesinde resmî ideolojinin köklü bir eleştirisini geliştiren, Başka Bir Uygarlık İçin Manifesto yazarak “neyi, nerede, nasıl üretmeli, nasıl tüketmeli, nasıl yaşamalı?” soruları ekseninde müştereklere dayanan yeni bir demokrasiyi tartışan Fikret Başkaya, şimdi de Çöküş’ü anlatıyor.

Kapitalizmin son büyük krizi, onun aynı zamanda nihai krizi mi? Bugüne kadarki krizlerin dinamikleri nelerdi, bugün yaşadığımız kriz diğerlerinden farklı olarak ne gibi dinamiklere sahip? Aslında “kriz”, ondan çıkış ihtimalini de barındırdığı için, “çöküş” gibi farklı bir kavram ekseninde mi düşünmeliyiz?

Bir çöküş yaşanacaksa bu birdenbire mi gerçekleşecek, yoksa bir süreç, eğilim olarak mı kendini gösterecek? Ekolojik yıkım hangi noktaya dayandı? Gerçekten hepimiz “aynı gemide” miyiz? Mevcut sistem geri dönüşü olmayan bir yola mı girdi, öyleyse bunun verileri neler?

Başkaya’nın Çöküş’ü bu soruların yanıtlarını oluşturan; kalkınma, teknoloji, uygarlık, finansallaşma gibi kavramları ayrıntısıyla tartışan çok önemli bir yapıt.  Peki, bütün bu tartışmaların ışığında önümüzde ne gibi seçenekler beliriyor? Yoksa seçeneksiz miyiz? Kısa yanıtını Fikret Başkaya’nın şu sözlerine, uzun yanıtını ise tüm bir kitaba bırakalım:

“Eğer mevcut durum sürdürülebilir değilse, çöküş kaçınılmaz ise, önümüzde iki seçenek var demektir: Birincisi, çöküşü radikal bir devrimle bir fırsata dönüştürmek, aracın direksiyonunu sola kırmak, ama bu işi de vakitlice yapmak, zira zaman daralmakta; ikincisi, çöküşün altında kalmak… Bu ikisi arasında bir orta yol, bir üçüncü seçenek yok…”

Daha önce Paradigmanın İflası çerçevesinde resmî ideolojinin köklü bir eleştirisini geliştiren, Başka Bir Uygarlık İçin Manifesto yazarak “neyi, nerede, nasıl üretmeli, nasıl tüketmeli, nasıl yaşamalı?” soruları ekseninde müştereklere dayanan yeni bir demokrasiyi tartışan Fikret Başkaya, şimdi de Çöküş’ü anlatıyor.

Kapitalizmin son büyük krizi, onun aynı zamanda nihai krizi mi? Bugüne kadarki krizlerin dinamikleri nelerdi, bugün yaşadığımız kriz diğerlerinden farklı olarak ne gibi dinamiklere sahip? Aslında “kriz”, ondan çıkış ihtimalini de barındırdığı için, “çöküş” gibi farklı bir kavram ekseninde mi düşünmeliyiz?

Bir çöküş yaşanacaksa bu birdenbire mi gerçekleşecek, yoksa bir süreç, eğilim olarak mı kendini gösterecek? Ekolojik yıkım hangi noktaya dayandı? Gerçekten hepimiz “aynı gemide” miyiz? Mevcut sistem geri dönüşü olmayan bir yola mı girdi, öyleyse bunun verileri neler?

Başkaya’nın Çöküş’ü bu soruların yanıtlarını oluşturan; kalkınma, teknoloji, uygarlık, finansallaşma gibi kavramları ayrıntısıyla tartışan çok önemli bir yapıt.  Peki, bütün bu tartışmaların ışığında önümüzde ne gibi seçenekler beliriyor? Yoksa seçeneksiz miyiz? Kısa yanıtını Fikret Başkaya’nın şu sözlerine, uzun yanıtını ise tüm bir kitaba bırakalım:

“Eğer mevcut durum sürdürülebilir değilse, çöküş kaçınılmaz ise, önümüzde iki seçenek var demektir: Birincisi, çöküşü radikal bir devrimle bir fırsata dönüştürmek, aracın direksiyonunu sola kırmak, ama bu işi de vakitlice yapmak, zira zaman daralmakta; ikincisi, çöküşün altında kalmak… Bu ikisi arasında bir orta yol, bir üçüncü seçenek yok…”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat