Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda 1000 Hafta

Stok Kodu:
9786256666535
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%12 indirimli
260,00TL
228,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 27,96TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786256666535
1334186
Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda 1000 Hafta
Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda 1000 Hafta
228.80

1000 hafta... Bir başka deyişle yaklaşık 10 milyon 80 bin dakika. 168 bin saat. 7 bin gün. 229 ay. 19 yıl... Türkiye’nin tartışmasız en uzun soluklu ve hâlâ devam eden eylemi olan Cumartesi Anneleri, 1000. haftasını geride bırakıyor. Bu çalışma, sesini duyurmak için kendini Galatasaray Meydanı’nda bulanları, bulmak zorunda kalanları konu alıyor.
Ve elbette eylem yapmalarının nedeni olan kayıplarını...

“Ben de Cumartesi Annesi’yim. Anneliğin yalnızca doğumla ilgili olmadığına inananlardanım. Bu yüzden zaten o annelerin yerindeyim duygu olarak. O durumdayken uçurum gibi ürkütücü, karanlık ve sonsuz bir sessizliğin korkusu kaplar herhalde içimi... Bu baskıya rağmen direnebilme gücü de analığın ta kendisi...”
Sezen Aksu

“Fehmi Tosun’u hatırla.”
U2

“Beni de tutuklasınlar. Başıma gelebilecekleri tahmin edebilirken Galatasaray’da olmak istiyorsam insanlığımı kaybetmekten korktuğum içindir.” 
Gülriz Sururi

“Hiçbirinizin evladı kayıp mı? O zaman onların derdini bilmeyebilirsiniz. Somut olarak ben de bilmiyorum. Çünkü benim de çocuğum kayıp değil. Ama bilmemek, anlamamak anlamına gelmez. Coplandılar, taşlandılar, yuhlandılar ama yılmadılar. Çünkü evlatları kayıptı. Ne yapabileceğimi bilmiyorum ama yüreğim yanıyor, bunu biliyorum.”
Müjdat Gezen 

“Galatasaray oturmaları bir sesleniştir. Evrensel hukuka, evrensel insan haklarına saygı duyuyor musunuz? Bunların vazgeçilmez olduğuna inanıyor musunuz? O halde yeriniz yanımızdır. O halde siz de bir cumartesi insanısınız, sesimize ses katmalısınız.”
Nur Sürer

1000 hafta... Bir başka deyişle yaklaşık 10 milyon 80 bin dakika. 168 bin saat. 7 bin gün. 229 ay. 19 yıl... Türkiye’nin tartışmasız en uzun soluklu ve hâlâ devam eden eylemi olan Cumartesi Anneleri, 1000. haftasını geride bırakıyor. Bu çalışma, sesini duyurmak için kendini Galatasaray Meydanı’nda bulanları, bulmak zorunda kalanları konu alıyor.
Ve elbette eylem yapmalarının nedeni olan kayıplarını...

“Ben de Cumartesi Annesi’yim. Anneliğin yalnızca doğumla ilgili olmadığına inananlardanım. Bu yüzden zaten o annelerin yerindeyim duygu olarak. O durumdayken uçurum gibi ürkütücü, karanlık ve sonsuz bir sessizliğin korkusu kaplar herhalde içimi... Bu baskıya rağmen direnebilme gücü de analığın ta kendisi...”
Sezen Aksu

“Fehmi Tosun’u hatırla.”
U2

“Beni de tutuklasınlar. Başıma gelebilecekleri tahmin edebilirken Galatasaray’da olmak istiyorsam insanlığımı kaybetmekten korktuğum içindir.” 
Gülriz Sururi

“Hiçbirinizin evladı kayıp mı? O zaman onların derdini bilmeyebilirsiniz. Somut olarak ben de bilmiyorum. Çünkü benim de çocuğum kayıp değil. Ama bilmemek, anlamamak anlamına gelmez. Coplandılar, taşlandılar, yuhlandılar ama yılmadılar. Çünkü evlatları kayıptı. Ne yapabileceğimi bilmiyorum ama yüreğim yanıyor, bunu biliyorum.”
Müjdat Gezen 

“Galatasaray oturmaları bir sesleniştir. Evrensel hukuka, evrensel insan haklarına saygı duyuyor musunuz? Bunların vazgeçilmez olduğuna inanıyor musunuz? O halde yeriniz yanımızdır. O halde siz de bir cumartesi insanısınız, sesimize ses katmalısınız.”
Nur Sürer

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat