Cumhuriyet'in Soytarıları

Stok Kodu:
9786259837451
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
308
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
400,00TL
320,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 39,11TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786259837451
1333863
Cumhuriyet'in Soytarıları
Cumhuriyet'in Soytarıları
320.00

Karanlıktasınız ve hâlâ karanlıktayız, çünkü yetmiş yıldır gençliği, aydınları ve Cumhuriyet’in en temel kurumlarını hedef alan, ortadan kaldıran, bitmek durmak bilmeyen bir karanlığın içinden geçmekteyiz! Hâlâ ışığı gören, uyanabilmiş olan yok! Fikirlerimiz, duygularımız, algılarımız hepsi bu karanlık içinde gizli eller tarafından oluşturuldu. Cumhuriyet’in ve milli egemenliğin ve en temel kurumları meclis, bağımsız, mahkemeler vs. ne demek olduğunu hâlâ bilen yok! İddiam odur ki “İstiklal”in ne olduğunu bilen, tanıyan kalmamış, “Milli egemenlik nedir?” soran, soruşturan kimsecikler yok! İddiam odur ki kimse yetmiş yıldır devletin kimler tarafından rehin ve teslim alındığını ve hangi amaçlarla yönlendirildiğini hâlâ anlayamamış!
Bu ülkede irili ufaklı bütün ideolojiler Cumhuriyet’e karşı, halka karşı, istisnasız devlete ve medyaya çöreklenmişler, istisnasız fikir diye, aydın diye soygun çeteleri kurup ülkeyi yağmalıyorlar! Ve ellerindeki servet ve halkı sindirme, susturma, yıldırma, manipüle, algı güçleri tarihlerde olmadığı kadar! Evet, onların ahlakı yok ama sayıları çok! Sayıların bu kadar çoğalması için kırk uzun yıl liberalleriniz, İslamcılarınız, tarikatlarınız, Fetö’cüleriniz ve bilumum hainleriniz ekranlardan o kadar çok yalan iftira attılar ki… Sayıların bu kadar çoğalması için Cumhuriyet ve Milli İstiklalimizin kahramanlarına ve kazanımlarına o kadar ağır küfürler edip beyinler, kafalar, zihniyet ve algıyla o kadar oynadılar ki…
Cumhuriyet ve kazanımlarını ve insanlık değerlerini ve memleketimizi parçalayan, söğüşleyen holding ve tarikatlara karşı topluca yan yana gelmeden, ayağa kalkmadan, bir harekete, bir davaya aidiyet hissetmeden hiç kimse, kendi kaygı, acı ve travmalarıyla klavyesi başında çürümekten, yok olmaktan ve aşağılanmaktan kurtulamaz, modern zamanların işgali budur!       Halkın yoksul çocukları; elitleri, bilmişleri, küstah ve kibirlileri, siyasi cambazları, tarihe gömüp dümene geçmek zorundadır!
Türk Milleti Cumhuriyet’le kendini yeniden doğurmuştur; yüzüncü yılında Türk Milleti, gençliğini arkasına alıp Cumhuriyet’i bir daha doğurmak zorundadır!

Karanlıktasınız ve hâlâ karanlıktayız, çünkü yetmiş yıldır gençliği, aydınları ve Cumhuriyet’in en temel kurumlarını hedef alan, ortadan kaldıran, bitmek durmak bilmeyen bir karanlığın içinden geçmekteyiz! Hâlâ ışığı gören, uyanabilmiş olan yok! Fikirlerimiz, duygularımız, algılarımız hepsi bu karanlık içinde gizli eller tarafından oluşturuldu. Cumhuriyet’in ve milli egemenliğin ve en temel kurumları meclis, bağımsız, mahkemeler vs. ne demek olduğunu hâlâ bilen yok! İddiam odur ki “İstiklal”in ne olduğunu bilen, tanıyan kalmamış, “Milli egemenlik nedir?” soran, soruşturan kimsecikler yok! İddiam odur ki kimse yetmiş yıldır devletin kimler tarafından rehin ve teslim alındığını ve hangi amaçlarla yönlendirildiğini hâlâ anlayamamış!
Bu ülkede irili ufaklı bütün ideolojiler Cumhuriyet’e karşı, halka karşı, istisnasız devlete ve medyaya çöreklenmişler, istisnasız fikir diye, aydın diye soygun çeteleri kurup ülkeyi yağmalıyorlar! Ve ellerindeki servet ve halkı sindirme, susturma, yıldırma, manipüle, algı güçleri tarihlerde olmadığı kadar! Evet, onların ahlakı yok ama sayıları çok! Sayıların bu kadar çoğalması için kırk uzun yıl liberalleriniz, İslamcılarınız, tarikatlarınız, Fetö’cüleriniz ve bilumum hainleriniz ekranlardan o kadar çok yalan iftira attılar ki… Sayıların bu kadar çoğalması için Cumhuriyet ve Milli İstiklalimizin kahramanlarına ve kazanımlarına o kadar ağır küfürler edip beyinler, kafalar, zihniyet ve algıyla o kadar oynadılar ki…
Cumhuriyet ve kazanımlarını ve insanlık değerlerini ve memleketimizi parçalayan, söğüşleyen holding ve tarikatlara karşı topluca yan yana gelmeden, ayağa kalkmadan, bir harekete, bir davaya aidiyet hissetmeden hiç kimse, kendi kaygı, acı ve travmalarıyla klavyesi başında çürümekten, yok olmaktan ve aşağılanmaktan kurtulamaz, modern zamanların işgali budur!       Halkın yoksul çocukları; elitleri, bilmişleri, küstah ve kibirlileri, siyasi cambazları, tarihe gömüp dümene geçmek zorundadır!
Türk Milleti Cumhuriyet’le kendini yeniden doğurmuştur; yüzüncü yılında Türk Milleti, gençliğini arkasına alıp Cumhuriyet’i bir daha doğurmak zorundadır!

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat