İnsanlık tarihinin tanıklık ettiği en büyük felaketler savaş süreçleridir. Cephelerde ordular aracılığıyla yapılan savaşların mağdurları yalnızca askerlerden ibaret değildir. Gerçekte savaşlar, savaşan milletlerin topyekûn mücadelesi olduğu için cephe gerisinde de büyük acı ve travmalara neden olmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı da cephelerde neden olduğu ölümler kadar cephe gerisinde yaşananlarla da çok değişik gelişme ve tartışmalara neden olmuştur. Dönemin küresel güçleri arasında paylaşılma mücadelesine sahne olan Osmanlı Devleti, savaştığı cepheler içinde, doğurduğu sonuçlar itibarıyla en ağır yenilgiyi Kafkas Cephesi'nde yaşamıştır. Onbinlerce genç evladını Sarıkamış ve civarında şehit olarak bırakan Doğu Karadeniz bölgesi halkı, ödedikleri bu bedel yetmezmiş gibi, 1916 başından itibaren Rus işgaline uğrayan bölgelerden hareketle batıya doğru göçe çıkmışlardı. Bölge halkının zihninde Muhacirlik olarak yer edinen bu göç trajedisi, geride bıraktıklarıyla ağıtlara ve destanlara konu olmuştur.
Trabzon'dan çıktım başım selamet
Çavuşlu'ya geldik koptu kıyamet
Anam ile yârim Hakk'a emanet
Muhacirlik şimdi de büktü belimi
Zalim Urus yaktı da yıktı evimi
İnsanlık tarihinin tanıklık ettiği en büyük felaketler savaş süreçleridir. Cephelerde ordular aracılığıyla yapılan savaşların mağdurları yalnızca askerlerden ibaret değildir. Gerçekte savaşlar, savaşan milletlerin topyekûn mücadelesi olduğu için cephe gerisinde de büyük acı ve travmalara neden olmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı da cephelerde neden olduğu ölümler kadar cephe gerisinde yaşananlarla da çok değişik gelişme ve tartışmalara neden olmuştur. Dönemin küresel güçleri arasında paylaşılma mücadelesine sahne olan Osmanlı Devleti, savaştığı cepheler içinde, doğurduğu sonuçlar itibarıyla en ağır yenilgiyi Kafkas Cephesi'nde yaşamıştır. Onbinlerce genç evladını Sarıkamış ve civarında şehit olarak bırakan Doğu Karadeniz bölgesi halkı, ödedikleri bu bedel yetmezmiş gibi, 1916 başından itibaren Rus işgaline uğrayan bölgelerden hareketle batıya doğru göçe çıkmışlardı. Bölge halkının zihninde Muhacirlik olarak yer edinen bu göç trajedisi, geride bıraktıklarıyla ağıtlara ve destanlara konu olmuştur.
Trabzon'dan çıktım başım selamet
Çavuşlu'ya geldik koptu kıyamet
Anam ile yârim Hakk'a emanet
Muhacirlik şimdi de büktü belimi
Zalim Urus yaktı da yıktı evimi