Doğu’nun Talanı ve İnkarı

Stok Kodu:
9786059114677
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
148
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%18 indirimli
160,00TL
131,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 16,04TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786059114677
1273352
Doğu’nun Talanı ve İnkarı
Doğu’nun Talanı ve İnkarı
131.20

Uzak her zaman cazip, yakın ise acizdir.”

Doğu’nun Talanı ve İnkârı, Doğu-Batı sorunu gibi yakın dönemin en tartışmalı konularından birini inceliyor. Sorunu tarihî, felsefi, siyasi ve entelektüel açıdan ele alarak yeni bakış açıları sunuyor.

19. yüzyılda Batı’nın Doğu’ya yayılışını dünyanın Batılılaşması olarak değerlendirenler, içinde bulunduğumuz yüzyılı küreselleşen dünya olarak ifade ediyorlar. Doğu-Batı sorunsalında meseleyi İleri Batı-Geri Doğu olarak adlandıranların, sorunu Avrupa merkezci oryantalist bakış açılarıyla ele alanların kritiği yapılıyor.

Aytekin Yılmaz bu kitabında, 19. yüzyıldan itibaren Doğu’nun Batı tarafından nasıl oryantalize edildiğini ve yerli oto-oryantalistlerin açmazlarını ortaya koyuyor; kendi tanıklığı üzerinden Türkiye’de sol entelektüel sahanın Avrupa merkezci ve oto-oryantalist olduğunu ileri sürüyor.

 “Hapishanede solcu koğuş arkadaşlarımın çoğu Voltaire’i, Descartes’i, Hegel’i tanıyor, İbn Rüşd’ü, İbn Haldun’u tanımıyor; bunlar için ‘dincidir’, ‘gericidir’ diyorlardı.

Uzak her zaman cazip, yakın ise acizdir.”

Doğu’nun Talanı ve İnkârı, Doğu-Batı sorunu gibi yakın dönemin en tartışmalı konularından birini inceliyor. Sorunu tarihî, felsefi, siyasi ve entelektüel açıdan ele alarak yeni bakış açıları sunuyor.

19. yüzyılda Batı’nın Doğu’ya yayılışını dünyanın Batılılaşması olarak değerlendirenler, içinde bulunduğumuz yüzyılı küreselleşen dünya olarak ifade ediyorlar. Doğu-Batı sorunsalında meseleyi İleri Batı-Geri Doğu olarak adlandıranların, sorunu Avrupa merkezci oryantalist bakış açılarıyla ele alanların kritiği yapılıyor.

Aytekin Yılmaz bu kitabında, 19. yüzyıldan itibaren Doğu’nun Batı tarafından nasıl oryantalize edildiğini ve yerli oto-oryantalistlerin açmazlarını ortaya koyuyor; kendi tanıklığı üzerinden Türkiye’de sol entelektüel sahanın Avrupa merkezci ve oto-oryantalist olduğunu ileri sürüyor.

 “Hapishanede solcu koğuş arkadaşlarımın çoğu Voltaire’i, Descartes’i, Hegel’i tanıyor, İbn Rüşd’ü, İbn Haldun’u tanımıyor; bunlar için ‘dincidir’, ‘gericidir’ diyorlardı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat