Durgun Don (4 Cilt Takım)

Durgun Don, edebî dehası Tolstoy ile kıyaslanan Nobel Ödüllü yazar Mihail Şolohov'un başyapıtı; Ekim Devrimi ve Sovyetler'de İç Savaş gibi önemli tarihsel olayları hikâye eden bir epik roman.
Şolohov, devrim öncesi ve sonrasındaki Rus yaşamını, özellikle de feodal değerlere ve Çar'a bağlılığını sürdüren Kazakları betimlerken anlatısını tarihsel belgeler üzerine kurmakla kalmayıp birey ve toplum ilişkilerini de yoğun bir dikkatle irdeliyor. Karşı safta olanlara yapay olarak yaratılmış bir düşmanlık besleyen Kazaklar, aslında değişen bir dünyanın içinde yaşadıklarının da ayrımındalar.
Durgun Don'un ana kahramanı Gregor Melehov bilincinde iki temel eğilimi yan yana ve çatışma halinde barındırıyor. Bunlardan biri, köylü yaşamına, çalışmaya, doğaya, bilhassa durgun Don ırmağına duyduğu derin sevgi ile bağımsızlık tutkusu; diğeriyse, haklarını almak için başkaldıran milyonlarca köylüden biri olduğuna dair bilince çıkarmakta zorlandığı sınıfsal farkındalık.
Romanın önemli bir meselesi de Gregor ile Aksinya arasındaki imkansız aşk. Durgun Don'un bu iki ilginç kahramanı geleneklerin baskısına boyun mu eğecek yoksa kendilerini dışlayan toplumsal çevrede kalıp savaşacaklar mı? Oysa Ekim Devrimi çemberin dışına çıkarak yepyeni bir yaşam biçimini seçmeleri için onlara bir fırsat sunuyor.
Yordam Edebiyat'ın okurlarına 4 cilt halinde sunduğu Durgun Don çevirisi üç değerli çevirmenin imzasını taşıyor. Mete Ergin ve Gani Yener'in dilimize kazandırdığı metin Hasan Âli Ediz tarafından Rusça aslıyla karşılaştırıldı. Rus halk edebiyatı ile Rus klasik edebiyatını kaynaştıran Şolohov'un parlak edebî biçemini bu titiz çeviriden zevkle takip edeceksiniz.
- Açıklama
Durgun Don, edebî dehası Tolstoy ile kıyaslanan Nobel Ödüllü yazar Mihail Şolohov'un başyapıtı; Ekim Devrimi ve Sovyetler'de İç Savaş gibi önemli tarihsel olayları hikâye eden bir epik roman.
Şolohov, devrim öncesi ve sonrasındaki Rus yaşamını, özellikle de feodal değerlere ve Çar'a bağlılığını sürdüren Kazakları betimlerken anlatısını tarihsel belgeler üzerine kurmakla kalmayıp birey ve toplum ilişkilerini de yoğun bir dikkatle irdeliyor. Karşı safta olanlara yapay olarak yaratılmış bir düşmanlık besleyen Kazaklar, aslında değişen bir dünyanın içinde yaşadıklarının da ayrımındalar.
Durgun Don'un ana kahramanı Gregor Melehov bilincinde iki temel eğilimi yan yana ve çatışma halinde barındırıyor. Bunlardan biri, köylü yaşamına, çalışmaya, doğaya, bilhassa durgun Don ırmağına duyduğu derin sevgi ile bağımsızlık tutkusu; diğeriyse, haklarını almak için başkaldıran milyonlarca köylüden biri olduğuna dair bilince çıkarmakta zorlandığı sınıfsal farkındalık.
Romanın önemli bir meselesi de Gregor ile Aksinya arasındaki imkansız aşk. Durgun Don'un bu iki ilginç kahramanı geleneklerin baskısına boyun mu eğecek yoksa kendilerini dışlayan toplumsal çevrede kalıp savaşacaklar mı? Oysa Ekim Devrimi çemberin dışına çıkarak yepyeni bir yaşam biçimini seçmeleri için onlara bir fırsat sunuyor.
Yordam Edebiyat'ın okurlarına 4 cilt halinde sunduğu Durgun Don çevirisi üç değerli çevirmenin imzasını taşıyor. Mete Ergin ve Gani Yener'in dilimize kazandırdığı metin Hasan Âli Ediz tarafından Rusça aslıyla karşılaştırıldı. Rus halk edebiyatı ile Rus klasik edebiyatını kaynaştıran Şolohov'un parlak edebî biçemini bu titiz çeviriden zevkle takip edeceksiniz.
Stok Kodu:9786051722450Boyut:13.50x19.50Sayfa Sayısı:1696Baskı:2Basım Tarihi:2019-08Çeviren:Gani YenerKapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:TürkçeOrijinal Adı:Tihiy Don
- Yorumlar
- Yorum yazBünyamin Ç. - 19.08.2020 21:26Merhabalar kitabla ilgili incelememe geçmeden önce Tolstoy'un eser hakkındaki yorumuna yer vermek isterim ; Tolstoy, Ve Durgun Akardı Don’u şöyle yorumlar: “gerek dili, gerek duygu derinliği bakımından tam anlamıyla Rus işi, tam anlamıyla ulusal, dolayısıyla da tam anlamıyla halkın malıdır. Bu eserde duygular – Gregor’un karısı Natalya’nın sevgisiyle kıskançlığı, Gregor’la Aksinya arasındaki aşk – son derece güçlü bir biçimde verilmiştir. Bu tür duyguları işlemekte sanatçılar büyük güçlük çekerler genellikle. Aşkı, yüzyıllardan beri deha sahibi sanatçılar eserlerinde anlatagelmişlerdir; bu romanda yer alan aşk sahnelerini, böylesine güçlü bir biçimde verebildiğine bakılırsa, Şolohov’un yüreğinin de aynı duyguların taze izlerini taşıyor olması gerekir”demistir. Kitaba geçecek olursam bazı eserler roman yada hikaye türüne sahip olabilir ama bazı eserler bu sınıflandırmaları aşarak destan niteliği taşıyabilir işte bu seri kitapta bunlardan birisidir.Beni en çok etkileyen kitaplar devletlerin değişim yaşadıkları dönemi anlatan eserler olmuştur.Ve Durgun Akardı Don’u Türkçeye Rusça aslından Durgun Don adıyla çevirenler de oldu. Tektaş Rus edebiyatını yabancı dillerde yayımlayan Sovyetler Birliğinin resmi yayınevinin (Moskova Yabancı Diller Yayınevi), 1948 tarihli İngilizce basımını çevirmişti. Henry Stevens Rusça’dan İngilizceye yaptığı çeviride birinci ve ikinci ciltleri Don’un bir nehir olduğunu “akar” sözcüğünü ekleyerek açıklamak amacıyla “And quiet flows the Don” (Ve sessiz akardı Don) adıyla çevirmişti. Üçüncü ve dördüncü ciltlerse The Don flows home to the sea” (Don nehri vatanı olan denize akar) adıyla yayımlanmıştı.Kitap uzun olduğundan şehirler, karakter isimleri karıştırıp unutabiliyorsunuz.Kitabın odak noktası olan Kazak Köyü aslında yazarın doğduğu köydür.Kitabın ilk cildinde 1.dünya savaşı öncesini ve 1917 Ekim devrimiyle neler yaşandığını, ülkede rejimin değişmesiyle kazak halkının nasıl mücadele ettiğini ve hükümetin yaptığı politika sonuçlarında neler olduğu ele alınmaktadır.İkinci cildinde ise 1.dünya savaşının başlaması ve çarlığın yıkılmasıyla iç savaşta insanların başına gelenlere yer verilmiştir.3.cildinde ise aslında yıkıcı olanın dünya savaşı değil iç savaşın olduğunu gözler önüne sermektedir.Savaşın ne kadar zalimleşebileceğini ve yakıcı olabileceğini okura hissettiriyor.Serinin son cildinde ise iç savaşın sonucunda köyde değişen düzen ve yıkımları ele alıyor. Yazar bu eseri sayesinde 1965 yılında Nobel Edebiyat ödülüne layık görülmüştür.Kitabın filmi de çekilmiştir okuduktan sonra filmini de izleyebilirsiniz Tarihe ilgi duyan tüm kitapseverlerin okuması gereken bir eserdir diye düşünüyorum tavsiye ederim :)
- Çok Satanlar
- Tükenmek Üzere!