Düşünce Kayıtlarım

Stok Kodu:
9786257016551
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
224
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%29 indirimli
400,00TL
284,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 34,71TL
9786257016551
1385096
Düşünce Kayıtlarım
Düşünce Kayıtlarım
284.00

Aşkın közünde pişmiş, köpüğü kaçmamış bir fincan kahve bu dünya. Ama insan çocukluğundaki pürüzsüz kalbini kırık dökük bulur şöyle bir
bakınca. O dupduru cildi buruşur ve saçları beyaza teslim olur. Sevdikleri birer birer göç ederken kahve soğur, köpük kaçar, tat gider. Ama aşkın alevi bütün hararetiyle yanmaya devam eder. Bütün bu istekler, seçimler bir divanda durup açıklanacağı günü beklerler.
O zaman, neyi seçeceğine çok önem vermeli insan.
Önem verdiği “bu benim hayatım” dediği hayat var ya; yıllar, aylar, günler gibi görünse de, sadece bir karar anından ibaret. Melekleşmek ya da şeytanlaşmak, cennet ya da cehennem kararı… Zalim ya da mazlum olmak, yalancı ya da dürüst olmak kararı, arlı ya da arsız olmak, muti ya da asi olmak kararı, sevmek ya da nefret etmek, af ya da intikam kararı, tevazu ya da kibir, şükür ya da nankörlük, sabır ya da acele… Hepsi, hepsi bir anlık karar. İman ölçüsünde alınmış bir anlık karar…
Önemli olan ne öyleyse? Paha biçilemeyen göz mü, pahalı gözlük mü, üç günlük dünya mı, sonsuz ahiret mi?
Bir anlık heves ve kaçamak mı, sadakat ve bir ömür
mutluluk mu? Kısa yoldan emeksizce servet sahibi olup
zevki safaya dalmak mı, alın teriyle helalinden kazanılmış, yarım ekmek mi? Meyhanelerde, batakhanelerde, serserice tüketilmiş bir ömür mü, yoksa aşkla çabayla yoğrulmuş, her anın hakkı verilmiş bir hayat mı? Hangisi daha kıymetli?

Aşkın közünde pişmiş, köpüğü kaçmamış bir fincan kahve bu dünya. Ama insan çocukluğundaki pürüzsüz kalbini kırık dökük bulur şöyle bir
bakınca. O dupduru cildi buruşur ve saçları beyaza teslim olur. Sevdikleri birer birer göç ederken kahve soğur, köpük kaçar, tat gider. Ama aşkın alevi bütün hararetiyle yanmaya devam eder. Bütün bu istekler, seçimler bir divanda durup açıklanacağı günü beklerler.
O zaman, neyi seçeceğine çok önem vermeli insan.
Önem verdiği “bu benim hayatım” dediği hayat var ya; yıllar, aylar, günler gibi görünse de, sadece bir karar anından ibaret. Melekleşmek ya da şeytanlaşmak, cennet ya da cehennem kararı… Zalim ya da mazlum olmak, yalancı ya da dürüst olmak kararı, arlı ya da arsız olmak, muti ya da asi olmak kararı, sevmek ya da nefret etmek, af ya da intikam kararı, tevazu ya da kibir, şükür ya da nankörlük, sabır ya da acele… Hepsi, hepsi bir anlık karar. İman ölçüsünde alınmış bir anlık karar…
Önemli olan ne öyleyse? Paha biçilemeyen göz mü, pahalı gözlük mü, üç günlük dünya mı, sonsuz ahiret mi?
Bir anlık heves ve kaçamak mı, sadakat ve bir ömür
mutluluk mu? Kısa yoldan emeksizce servet sahibi olup
zevki safaya dalmak mı, alın teriyle helalinden kazanılmış, yarım ekmek mi? Meyhanelerde, batakhanelerde, serserice tüketilmiş bir ömür mü, yoksa aşkla çabayla yoğrulmuş, her anın hakkı verilmiş bir hayat mı? Hangisi daha kıymetli?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat