El-Medinetü’l Fazıla - İdeal Toplum

Stok Kodu:
9786057027658
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
128
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
140,00TL
105,00TL
9786057027658
848917
El-Medinetü’l Fazıla - İdeal Toplum
El-Medinetü’l Fazıla - İdeal Toplum
105.00

Fârâbî, MS 870-950 yılları arasında yaşamış büyük Türk-İslâm filozofudur. O, klasik Yunan felsefesi, özellikle Yunan siyaset felsefesi ile İslâm’ı birbiriyle uzlaştırmaya çalışmış olan ilk filozoftur. Fârâbî, Eflatun, Aristotelesçi siyaset felsefesini İslâm’la bağdaştırmak, uzlaştırmak çabası ve bu amaçla gerçekleştirmiş olduğu sistemiyle İslâm düşüncesini ve kendisinden sonra gelen diğer filozofları derinden etkilemiştir.
Ana fikir olarak Fârâbî’nin erdemli toplum meydana getirmek üzere tasarımını verdiği İdeal Devlet’in Eflâtun’un Devlet ve Kanunlar’da sözünü ettiği ütopik devlet anlayışının izlerini taşıdığı görülmektedir. Ancak filozofun “ilk reis” ve “imam” diye nitelediği devlet başkanına tanıdığı misyon dikkate alındığında bunun iddia edilenin aksine Şiî imamlarından ziyade İslâm halifelerinin özelliklerini yansıttığı söylenebilir. Zira Fârâbî’nin eserlerinde mâsum imam akîdesini veya Ehl-i Beyt’i çağrıştıracak hiçbir ifadeye rastlanmaz. Fârâbî’nin başta sudûr teorisi olmak üzere bu eserde temellendirdiği görüşler daha sonra gelen filozof ve mutasavvıflar üzerinde hayli etkili olmuştur.

Fârâbî, MS 870-950 yılları arasında yaşamış büyük Türk-İslâm filozofudur. O, klasik Yunan felsefesi, özellikle Yunan siyaset felsefesi ile İslâm’ı birbiriyle uzlaştırmaya çalışmış olan ilk filozoftur. Fârâbî, Eflatun, Aristotelesçi siyaset felsefesini İslâm’la bağdaştırmak, uzlaştırmak çabası ve bu amaçla gerçekleştirmiş olduğu sistemiyle İslâm düşüncesini ve kendisinden sonra gelen diğer filozofları derinden etkilemiştir.
Ana fikir olarak Fârâbî’nin erdemli toplum meydana getirmek üzere tasarımını verdiği İdeal Devlet’in Eflâtun’un Devlet ve Kanunlar’da sözünü ettiği ütopik devlet anlayışının izlerini taşıdığı görülmektedir. Ancak filozofun “ilk reis” ve “imam” diye nitelediği devlet başkanına tanıdığı misyon dikkate alındığında bunun iddia edilenin aksine Şiî imamlarından ziyade İslâm halifelerinin özelliklerini yansıttığı söylenebilir. Zira Fârâbî’nin eserlerinde mâsum imam akîdesini veya Ehl-i Beyt’i çağrıştıracak hiçbir ifadeye rastlanmaz. Fârâbî’nin başta sudûr teorisi olmak üzere bu eserde temellendirdiği görüşler daha sonra gelen filozof ve mutasavvıflar üzerinde hayli etkili olmuştur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat