Felsefi Bilmek ile Tasavvufî Görmek Arasında İbn Sînâ Epistemolojisinde Tasavvufî Bilginin İmkânı

Stok Kodu:
9789755487458
Boyut:
13.5x21.5
Sayfa Sayısı:
119
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%31 indirimli
230,00TL
158,70TL
Taksitli fiyat: 9 x 19,40TL
9789755487458
1371733
Felsefi Bilmek ile Tasavvufî Görmek Arasında
Felsefi Bilmek ile Tasavvufî Görmek Arasında İbn Sînâ Epistemolojisinde Tasavvufî Bilginin İmkânı
158.70

İbn Sînâ felsefesinde tasavvufun ve tasavvufî bilginin konumu meselesi, etrafında oldukça hararetli ilmî tartışmaların döndüğü bir mevzudur. Özellikle de İbn Sînâ üzerinde Batılı akademik muhitlerde gerçekleştirilen çalışmalarda bu hususta birbirine tamamen zıt iki farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bir grup araştırmacı, Batı’daki mistik ve gnostik akımlarla aynileştirdikleri tasavvufun İbn Sînâ felsefesinde hiçbir yeri olmadığı fikrini benimserken, diğer bir grup da tasavvufun İbn Sînâ felsefî sisteminin tabii ve belirleyici bir unsuru ve boyutu olduğunu dile getirmektedir. Elinizdeki çalışma bütün bu tartışmaları İbn Sînâ’nın kendi eserleri temelinde yeniden ele alıp söz konusu araştırmacıların ortaya koyduğu görüşleri irdelemekte ve İbn Sînâ’nın tasavvufla ve tasavvufî bilgiyle ilgili kendi ifadelerini ve bu ifadelerin bağlam ve açılımlarını tahlil etmektedir. Filozofun entelektüel mirasının hem felsefî hem de tasavvufî tazammunlarını vuzuha kavuşturan bu eser, modern zamanlarda konu ile ilgili ortaya konan çalışmaları bütüncül ve interdisipliner bir yaklaşımla değerlendirmektedir. İbn Sînâ hakkında klasik felsefe ve tasavvuf literatürleri içerisinde mevcut olan algı ve tasavvurları tahlil ederek düşünürü kendi zaman ve coğrafyasında cereyan etmekte olan felsefî ve tasavvufî atmosfer içerisinde konumlandırmaktadır.

İbn Sînâ felsefesinde tasavvufun ve tasavvufî bilginin konumu meselesi, etrafında oldukça hararetli ilmî tartışmaların döndüğü bir mevzudur. Özellikle de İbn Sînâ üzerinde Batılı akademik muhitlerde gerçekleştirilen çalışmalarda bu hususta birbirine tamamen zıt iki farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bir grup araştırmacı, Batı’daki mistik ve gnostik akımlarla aynileştirdikleri tasavvufun İbn Sînâ felsefesinde hiçbir yeri olmadığı fikrini benimserken, diğer bir grup da tasavvufun İbn Sînâ felsefî sisteminin tabii ve belirleyici bir unsuru ve boyutu olduğunu dile getirmektedir. Elinizdeki çalışma bütün bu tartışmaları İbn Sînâ’nın kendi eserleri temelinde yeniden ele alıp söz konusu araştırmacıların ortaya koyduğu görüşleri irdelemekte ve İbn Sînâ’nın tasavvufla ve tasavvufî bilgiyle ilgili kendi ifadelerini ve bu ifadelerin bağlam ve açılımlarını tahlil etmektedir. Filozofun entelektüel mirasının hem felsefî hem de tasavvufî tazammunlarını vuzuha kavuşturan bu eser, modern zamanlarda konu ile ilgili ortaya konan çalışmaları bütüncül ve interdisipliner bir yaklaşımla değerlendirmektedir. İbn Sînâ hakkında klasik felsefe ve tasavvuf literatürleri içerisinde mevcut olan algı ve tasavvurları tahlil ederek düşünürü kendi zaman ve coğrafyasında cereyan etmekte olan felsefî ve tasavvufî atmosfer içerisinde konumlandırmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat