İbnü'l-Arabi'nin elinizdeki eseri Fütühat-ı Mekkiyye'nin son kısmını teşkil eden beş yüz altmışıncı bölümüdür. Eser Fütühat'ta on sekizinci cildin 180 ile 450 arasında yer alan otuz altıncı ve otuz yedinci sifirlerden oluşur. Kitabü'l-vesaya veya Tavsiyeler Kitabı diye bilinen metnin başına İbnü'l-Arabi ‘Süluk eden müride ve kemale ermiş olana fayda verecek hikmetli tavsiyeler' açıklamasını düşmüştür. Öteden beri bu bölümü müstakil yayınlama niyetindeydik. Çünkü bu bölüm eserin kalan kısmıyla organik bir irtibata sahip olmadığı için bağımsız olarak ele alınmaya en müsait kısımdı. Şimdi Fütühat-ı Mekkiyye'nin küçük kitaplara taksimi projesinin gereği olarak ayrı basım gerçekleşebildi. Kitapta İbnü'l-Arabi sufilerin sözlerinden ve manevi tecrübelerinden misallerle tasavvufun hikmet kısmının özetini yapar. Bu itibarla eseri Fütühat'ın olduğu kadar bütün tasavvufun bir hülasası sayabiliriz. Üstelik bu özetleme işi son derece açık ve anlaşılır bir üslupla yapılmıştır. Kitabın hedef kitlesi seyr ü süluk eden herkes olarak belirlenmiştir; Konevi'nin söylediği gibi ‘Allah'a seyr ü süluk etmeyen kim var?'
İbnü'l-Arabi'nin elinizdeki eseri Fütühat-ı Mekkiyye'nin son kısmını teşkil eden beş yüz altmışıncı bölümüdür. Eser Fütühat'ta on sekizinci cildin 180 ile 450 arasında yer alan otuz altıncı ve otuz yedinci sifirlerden oluşur. Kitabü'l-vesaya veya Tavsiyeler Kitabı diye bilinen metnin başına İbnü'l-Arabi ‘Süluk eden müride ve kemale ermiş olana fayda verecek hikmetli tavsiyeler' açıklamasını düşmüştür. Öteden beri bu bölümü müstakil yayınlama niyetindeydik. Çünkü bu bölüm eserin kalan kısmıyla organik bir irtibata sahip olmadığı için bağımsız olarak ele alınmaya en müsait kısımdı. Şimdi Fütühat-ı Mekkiyye'nin küçük kitaplara taksimi projesinin gereği olarak ayrı basım gerçekleşebildi. Kitapta İbnü'l-Arabi sufilerin sözlerinden ve manevi tecrübelerinden misallerle tasavvufun hikmet kısmının özetini yapar. Bu itibarla eseri Fütühat'ın olduğu kadar bütün tasavvufun bir hülasası sayabiliriz. Üstelik bu özetleme işi son derece açık ve anlaşılır bir üslupla yapılmıştır. Kitabın hedef kitlesi seyr ü süluk eden herkes olarak belirlenmiştir; Konevi'nin söylediği gibi ‘Allah'a seyr ü süluk etmeyen kim var?'