Geç Olmadan

Stok Kodu:
9786256426740
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
264
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%26 indirimli
475,00TL
351,50TL
9786256426740
1376229
Geç Olmadan
Geç Olmadan
351.50

“Göz önünde olan bazı şeylerin, daha çok göz önünde olan kısımlarıyla ilgilenmeye meyilli bir yapıya sahibizdir. Oysaki göz önünde olmayan detaylar, göz önünde olan şeyi göz önünde yapan asıl detaylardır.”

“Bedensel ölümsüzlükten ziyade, manevi ölümsüzlük peşinde koşsak daha iyi değil mi? Bir şeyler üretsek. Güzel fikirler üretsek. Eserler üretsek. Bir şeyler bıraksak geriye. Hem daha gerçekçi değil mi?”

“Öyleydi, bizim çocukluğumuzda açık kapalı diye bir şey yoktu. Sonradan neden böyle oldu, neden bu kadar kamplara bölündük, neden birbirimize nefretle bakar olduk, neden sen şöylesin böylesin diyerek birbirimizi öteledik, hiç anlayamadım. Çünkü biz insanî değerlerle yetiştirilmiş çocuklardık. İnsanî değerlerimizin birileri tarafından kullanılmasına, yok edilmesine, kötülenmesine, içten pazarlıklı, bölünmüş ve menfaatçi bir anlayışa sürüklenmesine dur diyebilmeliydik. Diyemedik.”

“Hayatın bizlere sunulmuş bir armağan olduğunu ne zaman tam anlamıyla fark edeceğiz acaba? Hayatın, yaşadığımız anların, anıların ve duyguların bir toplamından ibaret olduğunu ne zaman idrak edeceğiz? Ve ne zaman hayatı hayat gibi yaşayacağız? Geç olmadan…”

“Göz önünde olan bazı şeylerin, daha çok göz önünde olan kısımlarıyla ilgilenmeye meyilli bir yapıya sahibizdir. Oysaki göz önünde olmayan detaylar, göz önünde olan şeyi göz önünde yapan asıl detaylardır.”

“Bedensel ölümsüzlükten ziyade, manevi ölümsüzlük peşinde koşsak daha iyi değil mi? Bir şeyler üretsek. Güzel fikirler üretsek. Eserler üretsek. Bir şeyler bıraksak geriye. Hem daha gerçekçi değil mi?”

“Öyleydi, bizim çocukluğumuzda açık kapalı diye bir şey yoktu. Sonradan neden böyle oldu, neden bu kadar kamplara bölündük, neden birbirimize nefretle bakar olduk, neden sen şöylesin böylesin diyerek birbirimizi öteledik, hiç anlayamadım. Çünkü biz insanî değerlerle yetiştirilmiş çocuklardık. İnsanî değerlerimizin birileri tarafından kullanılmasına, yok edilmesine, kötülenmesine, içten pazarlıklı, bölünmüş ve menfaatçi bir anlayışa sürüklenmesine dur diyebilmeliydik. Diyemedik.”

“Hayatın bizlere sunulmuş bir armağan olduğunu ne zaman tam anlamıyla fark edeceğiz acaba? Hayatın, yaşadığımız anların, anıların ve duyguların bir toplamından ibaret olduğunu ne zaman idrak edeceğiz? Ve ne zaman hayatı hayat gibi yaşayacağız? Geç olmadan…”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat