Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekanlar Kastamonu Deneyimi

Stok Kodu:
9786058043473
Boyut:
17x23
Sayfa Sayısı:
224
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%15 indirimli
100,00TL
85,00TL
9786058043473
1188280
Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekanlar
Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekanlar Kastamonu Deneyimi
85.00

Sokakları, bahçeleri ve evleriyle yerleşme dokusunun oluşumundaki gündelik yaşantı izlerinin etkisini adım adım ortaya çıkaran çalışmasında, dokuyu fiziksel bir kabuk olarak korumak yerine geçmişin izlerini taşıyan ancak günümüzün yaşantısına engel olmayan bir sürdürülebilirlik için ana hatları çizmeyi hedefleyen Nurderen Özbek süreci şöyle tanımlıyor:

Doğduğum kent Kastamonu'yu farklı bir açıdan keşfetmek için çıktığım bu yolda, geleneksel dokudaki yok olmaların bende yarattığı duyguların sadece sokak,bahçe,ev'e ait fiziksel yapının kaybına bağlı olamayacağı, aslında onların içindeki yaşantıların dokuyu şekillendirdiği ve sıradan olmaktan çıkardığı gerçeği beni insan varlığı, hafıza ve kültüre yöneltti. Farklı toplumların, toplulukların, bireylerin kendine özgü bilinç yapıları ve değerleriyle biçimlendirdikleri yaşam çevreleri, dokuyu oluşturan farklı katmanları, çeşitliliği ve bu çeşitlilikteki uyumu ortaya koydu; sözlü tarih çalışmaları sırasındaki değerli sohbetler kentin kaybolmaya yüz tutan hafızasını yeniden canlandırdı, kent dokusundaki değişimi gözler önüne serdi. Bir yandan yaşantı boyutuyla kenti deneyimlerken diğer yandan uzak ve yakın farklı mesafe gözlemleriyle yerleşme dokusunu algılamak, yere özel karakteristik öğeleri belirlemeyi sağladı.

Kitabın arka kapağı için bir yazı kaleme alan Prof.Dr. Kutgün Eyüpgiller ise şöyle söylüyor:

Dr. Nurderen Özbek, Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekânlar adlı kitabında koruma kavramının sadece fiziksel yapıları, mekânları ve üretimleri korumak anlamı taşımadığını, yaşam verilerinin de korunması gerektiğini dile getiriyor. Özbek, “Yapı-yaşam birlikteliği, yaşam boyutunun belgelenmesi ve kentsel hafızanın her boyutuyla korunması” kavramlarını ele aldığı kitapta, mimari-kültürel mirasın sadece somut yapılardan ibaret olmadığını, görünenin arkasında soyut değerler bulunduğunu, bu tür araştırmalar için belki de en uygun kentlerden biri olan Kastamonu'yu laboratuvar olarak kullanarak başarılı bir şekilde ortaya koyuyor.

Sokakları, bahçeleri ve evleriyle yerleşme dokusunun oluşumundaki gündelik yaşantı izlerinin etkisini adım adım ortaya çıkaran çalışmasında, dokuyu fiziksel bir kabuk olarak korumak yerine geçmişin izlerini taşıyan ancak günümüzün yaşantısına engel olmayan bir sürdürülebilirlik için ana hatları çizmeyi hedefleyen Nurderen Özbek süreci şöyle tanımlıyor:

Doğduğum kent Kastamonu'yu farklı bir açıdan keşfetmek için çıktığım bu yolda, geleneksel dokudaki yok olmaların bende yarattığı duyguların sadece sokak,bahçe,ev'e ait fiziksel yapının kaybına bağlı olamayacağı, aslında onların içindeki yaşantıların dokuyu şekillendirdiği ve sıradan olmaktan çıkardığı gerçeği beni insan varlığı, hafıza ve kültüre yöneltti. Farklı toplumların, toplulukların, bireylerin kendine özgü bilinç yapıları ve değerleriyle biçimlendirdikleri yaşam çevreleri, dokuyu oluşturan farklı katmanları, çeşitliliği ve bu çeşitlilikteki uyumu ortaya koydu; sözlü tarih çalışmaları sırasındaki değerli sohbetler kentin kaybolmaya yüz tutan hafızasını yeniden canlandırdı, kent dokusundaki değişimi gözler önüne serdi. Bir yandan yaşantı boyutuyla kenti deneyimlerken diğer yandan uzak ve yakın farklı mesafe gözlemleriyle yerleşme dokusunu algılamak, yere özel karakteristik öğeleri belirlemeyi sağladı.

Kitabın arka kapağı için bir yazı kaleme alan Prof.Dr. Kutgün Eyüpgiller ise şöyle söylüyor:

Dr. Nurderen Özbek, Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekânlar adlı kitabında koruma kavramının sadece fiziksel yapıları, mekânları ve üretimleri korumak anlamı taşımadığını, yaşam verilerinin de korunması gerektiğini dile getiriyor. Özbek, “Yapı-yaşam birlikteliği, yaşam boyutunun belgelenmesi ve kentsel hafızanın her boyutuyla korunması” kavramlarını ele aldığı kitapta, mimari-kültürel mirasın sadece somut yapılardan ibaret olmadığını, görünenin arkasında soyut değerler bulunduğunu, bu tür araştırmalar için belki de en uygun kentlerden biri olan Kastamonu'yu laboratuvar olarak kullanarak başarılı bir şekilde ortaya koyuyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat