Geri Sayım Serisi (4 Kitap)

Stok Kodu:
8764584587334
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
832
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%27 indirimli
396,00TL
289,08TL
Taksitli fiyat: 9 x 35,33TL
Temin süresi 2-5 gündür.
8764584587334
1278269
Geri Sayım Serisi (4 Kitap)
Geri Sayım Serisi (4 Kitap)
289.08

SEKİZ

Ülke bir seri katil olayıyla sarsılmıştır. Herkes sıradaki kişiyi merak ederken kurbanlar arasında bir ortak nokta tespit eder ekipler. Bu ortak nokta onları bir kare fotoğrafa götürür.
Bir kare fotoğraf... 8 kişi... 6 ceset... 1 katil... Sona kalan iki kişi…
Her cinayetle tüyleriniz ürperirken, her sayfada katile biraz daha yaklaşmaya hazır mısınız? 

Cennet, cehennemin düşmanı değildi. Cehennem, hiçbir zaman cennetin kardeşi olmadı. Ancak dünya, hem cennetin hem de cehennemin yol ayrımıydı.

YEDİ

Her şeyi bildiğini savunan insanların hiçbir şey bilmediği bir dünyada yaşıyoruz. Peki siz gerçekten de her şeyi biliyor musunuz?

Emniyet, parçalanarak ayrı ayrı çöp konteynerlerine atılan cesedin peşine düşmüştür. Sorguya çekilmesi gereken kişiler o cesedin ait olduğu adamın çocuklarıdır. Ancak cesedin bir parçası ve çocuklarından biri ortada yoktur. 7 parçaya ayrılmış bir ceset. 7 çöp konteyneri. 7 mektup. Ve kim olduğu büyük bir merak konusu olan gözü dönmüş bir katil...

"Vakti geldiğinde bir ses yankılanacak. Dağlar denizlerle eş olup, insanoğlu ortadan kalkacak. Vakti geldiğinde aynı ses yeniden duyulacak. Bu kez insanoğlu günahlarının kefaretini ödemek için yeniden ortaya çıkacak. Vakti geldiğinde o koca terazide günahlar sevaplarla karşılaştırılacak. Günahları ağır basanlar, sevapları ağır basanlara hasetle bakacak. Vakti geldiğinde cennet ve cehennem dolup taşacak. İnsanoğlunun dünyası ikiye ayrılacak. Ve vakti geldiğinde gizlenen her sır, mutlaka açığa çıkacak."

ALTI

Bazen düşünmek anlamaya, görmek bilmeye ve
duymak hissetmeye yetmez. Bazen yaşamak gerekir: İliklerine kadar anlamak, dibine kadar bilmek
ve dahi çığlık çığlığa bağıranların acısını hissetmek için onların yaşadıklarını yaşamak gerekir. Lâkin insanoğlu
bir başka yaşamı anlamak için yaşamayı göze alamaz.
Akıl hastanesinin merdiven boşluğunda bulunan ceset bütün hastaneyi ve polisleri harekete geçirir.
İntihar mı, cinayet mi olduğu bilinmeyen bu olayın altından bambaşka şeyler çıkar. Sırlarla dolu bu hastanede,
kimse sanıldığı kadar masum değildir.

Herkesin birbirinden sakladığı bir sırrı ve o sır yüzünden yaşadığı korkuları vardır. 6 ayrı insan. 1 çatı. Ve bir yüzleşme.

"Dünya, suçluların elini kolunu sallayarak volta attığı
bir hapishane. Biz masumlar kendimizi gardiyan sanıyoruz ama farkında değiliz, zalimlerle aynı hapishanedeyiz.
Tek suçumuz, doğmamız.”

BEŞ

Kimse sanıldığı kadar masum değilse, kimse sanıldığı kadar da zalim değildir. Masumun içinde yatan zalimi uyandıran dünya, zalimin içinde yatan mazlumu da sindirmiştir. Esas suç insanoğlunda değil, insanoğluna bunları reva görendedir.

Gizemli bir mektup. Bir cinayet mahalli. 5 farklı ceset. Ve çözülmeyi bekleyen büyük bir sır.

Polisler, Doktor Soner'in muayenehanesinin kapısına bırakılan mektubu kimin bıraktığını bulmak için araştırma yaparken bir yandan da katilin peşine düşmüştür. Herkesin bir şeylerle meşgul olduğu vakitlerde mektubu bırakan kişi ortaya çıkmış ve olaylar hiç beklenmedik bir yere doğru sürüklenmeye başlamıştır.

Katil kimdir ve amacı nedir? Ölen kişilerin o mektupla ve katille alakası nedir? Ve de en önemlisi... Doktor Soner, bu cinayetlerin neresindedir?

SEKİZ

Ülke bir seri katil olayıyla sarsılmıştır. Herkes sıradaki kişiyi merak ederken kurbanlar arasında bir ortak nokta tespit eder ekipler. Bu ortak nokta onları bir kare fotoğrafa götürür.
Bir kare fotoğraf... 8 kişi... 6 ceset... 1 katil... Sona kalan iki kişi…
Her cinayetle tüyleriniz ürperirken, her sayfada katile biraz daha yaklaşmaya hazır mısınız? 

Cennet, cehennemin düşmanı değildi. Cehennem, hiçbir zaman cennetin kardeşi olmadı. Ancak dünya, hem cennetin hem de cehennemin yol ayrımıydı.

YEDİ

Her şeyi bildiğini savunan insanların hiçbir şey bilmediği bir dünyada yaşıyoruz. Peki siz gerçekten de her şeyi biliyor musunuz?

Emniyet, parçalanarak ayrı ayrı çöp konteynerlerine atılan cesedin peşine düşmüştür. Sorguya çekilmesi gereken kişiler o cesedin ait olduğu adamın çocuklarıdır. Ancak cesedin bir parçası ve çocuklarından biri ortada yoktur. 7 parçaya ayrılmış bir ceset. 7 çöp konteyneri. 7 mektup. Ve kim olduğu büyük bir merak konusu olan gözü dönmüş bir katil...

"Vakti geldiğinde bir ses yankılanacak. Dağlar denizlerle eş olup, insanoğlu ortadan kalkacak. Vakti geldiğinde aynı ses yeniden duyulacak. Bu kez insanoğlu günahlarının kefaretini ödemek için yeniden ortaya çıkacak. Vakti geldiğinde o koca terazide günahlar sevaplarla karşılaştırılacak. Günahları ağır basanlar, sevapları ağır basanlara hasetle bakacak. Vakti geldiğinde cennet ve cehennem dolup taşacak. İnsanoğlunun dünyası ikiye ayrılacak. Ve vakti geldiğinde gizlenen her sır, mutlaka açığa çıkacak."

ALTI

Bazen düşünmek anlamaya, görmek bilmeye ve
duymak hissetmeye yetmez. Bazen yaşamak gerekir: İliklerine kadar anlamak, dibine kadar bilmek
ve dahi çığlık çığlığa bağıranların acısını hissetmek için onların yaşadıklarını yaşamak gerekir. Lâkin insanoğlu
bir başka yaşamı anlamak için yaşamayı göze alamaz.
Akıl hastanesinin merdiven boşluğunda bulunan ceset bütün hastaneyi ve polisleri harekete geçirir.
İntihar mı, cinayet mi olduğu bilinmeyen bu olayın altından bambaşka şeyler çıkar. Sırlarla dolu bu hastanede,
kimse sanıldığı kadar masum değildir.

Herkesin birbirinden sakladığı bir sırrı ve o sır yüzünden yaşadığı korkuları vardır. 6 ayrı insan. 1 çatı. Ve bir yüzleşme.

"Dünya, suçluların elini kolunu sallayarak volta attığı
bir hapishane. Biz masumlar kendimizi gardiyan sanıyoruz ama farkında değiliz, zalimlerle aynı hapishanedeyiz.
Tek suçumuz, doğmamız.”

BEŞ

Kimse sanıldığı kadar masum değilse, kimse sanıldığı kadar da zalim değildir. Masumun içinde yatan zalimi uyandıran dünya, zalimin içinde yatan mazlumu da sindirmiştir. Esas suç insanoğlunda değil, insanoğluna bunları reva görendedir.

Gizemli bir mektup. Bir cinayet mahalli. 5 farklı ceset. Ve çözülmeyi bekleyen büyük bir sır.

Polisler, Doktor Soner'in muayenehanesinin kapısına bırakılan mektubu kimin bıraktığını bulmak için araştırma yaparken bir yandan da katilin peşine düşmüştür. Herkesin bir şeylerle meşgul olduğu vakitlerde mektubu bırakan kişi ortaya çıkmış ve olaylar hiç beklenmedik bir yere doğru sürüklenmeye başlamıştır.

Katil kimdir ve amacı nedir? Ölen kişilerin o mektupla ve katille alakası nedir? Ve de en önemlisi... Doktor Soner, bu cinayetlerin neresindedir?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat