İbni Sina, 980 yılında, Horasan'ın Belh şehrinin yakınındaki Efşene köyünde dünyaya geldi. On yaşında iken Kur'an-ı Kerim'i ezberledi. Evlerinde dinî, felsefi ve bilimsel sohbetler eksik olmazdı. Buhara'ya giderek Felsefe eğitimini aldı. Hukuk, Edebiyat, Mantık, Matematik, Tıp, Fizik alanında da kendini geliştirdikten sonra, asıl ilgi alanını oluşturacak olan Metafiziğe yöneldi. Aristo'nun Metafizik kitabını anlamakta güçlük çekmekteydi. Bir sahaftan aldığı “Aristo Metafiziğinin Maksatları” adlı kitabı okuyarak bu konunun da üstesinden geldi.
Küçük yaşta tüm ilimleri öğrenmiş olan İbni Sina, dönemin sultanı Nuh b. Mansur tarafından saraya hizmet etmesi maksadıyla davet edildi. Batıdaki etkisi de İslam dünyasında olduğu kadar geniş olan ve “Avicenna” lakabıyla bilinen İbni Sina, eserlerinin tercümeleri ile Tıp, Matematik, Fizik ve Metafizik alanında yeni fikirlere kapı açtı. Almış olduğu eğitim sırasında zor bir konuyla karşılaştığı zaman Allah'a dua ve ibadet ile problemlerin çözümlerini ilham etmesini isterdi. 57 yaşında iken şiddetli bir bağırsak hastalığına yakalandı. Kendisi ve zamanının hekimleri tedavi etmeye çalıştıysa da iyileşemeyerek 1037 yılında Hamedan'da vefat etti.
İbni Sina, 980 yılında, Horasan'ın Belh şehrinin yakınındaki Efşene köyünde dünyaya geldi. On yaşında iken Kur'an-ı Kerim'i ezberledi. Evlerinde dinî, felsefi ve bilimsel sohbetler eksik olmazdı. Buhara'ya giderek Felsefe eğitimini aldı. Hukuk, Edebiyat, Mantık, Matematik, Tıp, Fizik alanında da kendini geliştirdikten sonra, asıl ilgi alanını oluşturacak olan Metafiziğe yöneldi. Aristo'nun Metafizik kitabını anlamakta güçlük çekmekteydi. Bir sahaftan aldığı “Aristo Metafiziğinin Maksatları” adlı kitabı okuyarak bu konunun da üstesinden geldi.
Küçük yaşta tüm ilimleri öğrenmiş olan İbni Sina, dönemin sultanı Nuh b. Mansur tarafından saraya hizmet etmesi maksadıyla davet edildi. Batıdaki etkisi de İslam dünyasında olduğu kadar geniş olan ve “Avicenna” lakabıyla bilinen İbni Sina, eserlerinin tercümeleri ile Tıp, Matematik, Fizik ve Metafizik alanında yeni fikirlere kapı açtı. Almış olduğu eğitim sırasında zor bir konuyla karşılaştığı zaman Allah'a dua ve ibadet ile problemlerin çözümlerini ilham etmesini isterdi. 57 yaşında iken şiddetli bir bağırsak hastalığına yakalandı. Kendisi ve zamanının hekimleri tedavi etmeye çalıştıysa da iyileşemeyerek 1037 yılında Hamedan'da vefat etti.