Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan karanlık bir çizgi…
“Zaptiye Müşirliği”nden “İştem”e, oradan “JİTEM”e dönüşen gizli bir yapının izleri…
Devletin derin damarlarında dolaşan, kimi zaman yok sayılan, kimi zaman da söylentilerle yaşayan bir organizasyonun tarihsel köklerini ilk kez bu kadar açık biçimde ortaya koyan bir araştırma.
Yazar, kendi aile geçmişinden yola çıkarak — dedesi Salih’in gizli görevi, Rum işgali altındaki İzmir’de yaşanan trajediler, Arnavutluk’tan Bolivya’ya uzanan sır dolu bağlantılar, 1970’lerde yaşanan faili meçhul saldırılar ve 2000’lerde hâlâ süren gölgeli olaylar — üzerinden bir zincirin halkalarını birleştiriyor.
Bu kitap, sadece bir araştırma değil;
devletin görünmeyen yüzüne, gizli emirlerine, susturulmuş tanıklıklara ve bir ailenin kuşaktan kuşağa taşınan sessiz sırrına tutulmuş bir ayna.
Gerçek mi, tesadüf mü, yoksa planlı bir devamlılık mı?
Cevabı satır aralarında saklı…
Bu kitap, JİTEM’in hikâyesini değil, köklerini anlatıyor.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan karanlık bir çizgi…
“Zaptiye Müşirliği”nden “İştem”e, oradan “JİTEM”e dönüşen gizli bir yapının izleri…
Devletin derin damarlarında dolaşan, kimi zaman yok sayılan, kimi zaman da söylentilerle yaşayan bir organizasyonun tarihsel köklerini ilk kez bu kadar açık biçimde ortaya koyan bir araştırma.
Yazar, kendi aile geçmişinden yola çıkarak — dedesi Salih’in gizli görevi, Rum işgali altındaki İzmir’de yaşanan trajediler, Arnavutluk’tan Bolivya’ya uzanan sır dolu bağlantılar, 1970’lerde yaşanan faili meçhul saldırılar ve 2000’lerde hâlâ süren gölgeli olaylar — üzerinden bir zincirin halkalarını birleştiriyor.
Bu kitap, sadece bir araştırma değil;
devletin görünmeyen yüzüne, gizli emirlerine, susturulmuş tanıklıklara ve bir ailenin kuşaktan kuşağa taşınan sessiz sırrına tutulmuş bir ayna.
Gerçek mi, tesadüf mü, yoksa planlı bir devamlılık mı?
Cevabı satır aralarında saklı…
Bu kitap, JİTEM’in hikâyesini değil, köklerini anlatıyor.
