Kedi İnsanlar ve Diğer Garip Hikayeler

Stok Kodu:
9786052652961
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
184
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
140,00TL
105,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,83TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786052652961
1322172
Kedi İnsanlar ve Diğer Garip Hikayeler
Kedi İnsanlar ve Diğer Garip Hikayeler
105.00

“Ocak başındakilerden çıt çıkmıyordu. Uykuya hâlâ direnebilenlerin suratlarında ise dinledikleri hikâyenin mahmurluğu ve yanan ateşin sıcaklığının verdiği tatlı bir pembelik vardı. Bunun yalnız hoş bir masal olduğunu düşünüp geceyi geçirmek üzere odalarına çekildiler...”

Beyza Güngör, yalnızca tarihin tozlu sayfalarını havalandırıp ka­dim uygarlıklardan ürpertici hikâyeler anlatmıyor, modern dün­yadaki garipliklerden de dem vuruyor.

Bir yanda çevresindeki sık ağaçların sıkboğaz ettiği köhne kulü­beler ve her yanı gıcırdayan eski ahşap evler, diğer yanda yalnızca dolunay ışığıyla aydınlanan kent sokakları ve ölümün kol gezdiği vapurlar... Deliliğin doladığı kollara karşı koyamamış, sanrıların, kâbusların, acı anıların pençesinden kurtulamamış, dinledikleri ürpertici masalları bir türlü unutamamış bu insanların hikâyeleri­ni okuyanlar da kolay kolay unutamayacak olan bitenleri!

“O, hep vardı. Oradaydı. Türlü kılıklara giriyor, kentten kente gezi­yor, insanların ruhlarıyla çeşitli oyunlar oynuyordu. Bu sefer, üzeri­ne gezici bir sihirbaz kostümü geçirmiş ve masum çocuk ruhlarının peşine düşmüştü. Bu maske ve kostümlerin ardındaki varlık ise hep aynıydı ve bir yüzü yoktu. Salt karanlıktan oluşmuştu. Henüz bunu kimse bilmiyordu.”

“Ocak başındakilerden çıt çıkmıyordu. Uykuya hâlâ direnebilenlerin suratlarında ise dinledikleri hikâyenin mahmurluğu ve yanan ateşin sıcaklığının verdiği tatlı bir pembelik vardı. Bunun yalnız hoş bir masal olduğunu düşünüp geceyi geçirmek üzere odalarına çekildiler...”

Beyza Güngör, yalnızca tarihin tozlu sayfalarını havalandırıp ka­dim uygarlıklardan ürpertici hikâyeler anlatmıyor, modern dün­yadaki garipliklerden de dem vuruyor.

Bir yanda çevresindeki sık ağaçların sıkboğaz ettiği köhne kulü­beler ve her yanı gıcırdayan eski ahşap evler, diğer yanda yalnızca dolunay ışığıyla aydınlanan kent sokakları ve ölümün kol gezdiği vapurlar... Deliliğin doladığı kollara karşı koyamamış, sanrıların, kâbusların, acı anıların pençesinden kurtulamamış, dinledikleri ürpertici masalları bir türlü unutamamış bu insanların hikâyeleri­ni okuyanlar da kolay kolay unutamayacak olan bitenleri!

“O, hep vardı. Oradaydı. Türlü kılıklara giriyor, kentten kente gezi­yor, insanların ruhlarıyla çeşitli oyunlar oynuyordu. Bu sefer, üzeri­ne gezici bir sihirbaz kostümü geçirmiş ve masum çocuk ruhlarının peşine düşmüştü. Bu maske ve kostümlerin ardındaki varlık ise hep aynıydı ve bir yüzü yoktu. Salt karanlıktan oluşmuştu. Henüz bunu kimse bilmiyordu.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat