Bir gün Tanrı Aldur bir çocuk kalbi büyüklüğünde, kür eşeklinde bir taş aldı ve yaşayan bir ruh haline getirene kadar elinde evirip çevirdi. İnsanların Aldur Taşı dedikleri bu canlı mücevherin gücü çok büyüktü ve Aldur onunla mucizeler yarattı.
Aldur’un kardeşi Tanrı Torak, binyıllar boyunca Taş’ı eline geçirmek için yapmadığını bırakmadı. Onu engellemek için çalışan iki kişi, Aldur’un müridi Büyücü Belgarath ve kızı Büyücü Polgara idi. Belgariad, Torak’ın Aldur Taşı’nı ele geçirip dünyaya hakim olmak için verdiği son mücadelenin hikâyesidir.
Kehanetin Oyuncağı’nda, küçük bir çiftlikte büyüyen Garion’un, Pol Teyzesi, ihtiyar masalcı “Bay Kurt”, Çerek savaşçısı Barak ve casus, hırsız ve akrobat İpek ile birlikte, Torak’ın müridi Zedar tarafından çalınan Taş’ın peşine düşmesinin hikayesi anlatılır. Garion bu arayışı boyunca, dünyanın sandığı gibi düzenli, mantık kurallarına göre işleyen bir yer olmadığını, büyünün gücünü ve en yakınındaki insanların bile aslında onun sandığı kişiler olmadıklarını öğrenecektir.
Bir gün Tanrı Aldur bir çocuk kalbi büyüklüğünde, kür eşeklinde bir taş aldı ve yaşayan bir ruh haline getirene kadar elinde evirip çevirdi. İnsanların Aldur Taşı dedikleri bu canlı mücevherin gücü çok büyüktü ve Aldur onunla mucizeler yarattı.
Aldur’un kardeşi Tanrı Torak, binyıllar boyunca Taş’ı eline geçirmek için yapmadığını bırakmadı. Onu engellemek için çalışan iki kişi, Aldur’un müridi Büyücü Belgarath ve kızı Büyücü Polgara idi. Belgariad, Torak’ın Aldur Taşı’nı ele geçirip dünyaya hakim olmak için verdiği son mücadelenin hikâyesidir.
Kehanetin Oyuncağı’nda, küçük bir çiftlikte büyüyen Garion’un, Pol Teyzesi, ihtiyar masalcı “Bay Kurt”, Çerek savaşçısı Barak ve casus, hırsız ve akrobat İpek ile birlikte, Torak’ın müridi Zedar tarafından çalınan Taş’ın peşine düşmesinin hikayesi anlatılır. Garion bu arayışı boyunca, dünyanın sandığı gibi düzenli, mantık kurallarına göre işleyen bir yer olmadığını, büyünün gücünü ve en yakınındaki insanların bile aslında onun sandığı kişiler olmadıklarını öğrenecektir.