Kırım Savaşı ve Gündelik Yaşam Kültür ve Modernleşme

Stok Kodu:
9786257317610
Boyut:
15x23
Sayfa Sayısı:
400
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%29 indirimli
520,00TL
369,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 45,12TL
9786257317610
1376867
Kırım Savaşı ve Gündelik Yaşam
Kırım Savaşı ve Gündelik Yaşam Kültür ve Modernleşme
369.20

Emma Goldman “Dans edemediğim devrim benim değildir” derken, Namık Kemal’den Yakup Kadri’ye Osmanlı fikir önderleri, kurtuluşun ancak “dans olmadan” mümkün olduğunun kavgasını veriyorlardı. Ama Kırım Savaşı’nın zorunluluklarıyla ülkeye gelen telgraf, tren, fotoğraf vb. yenilikler gündelik yaşamın dinamiklerini değiştirmeye başlamıştı bile. Paşalar baloda, masada, kafede zorlanırken, bunların telgraf, tren hatta komisyon, rüşvet gibi zamanın gereği olduğunu anlamışlardı. Fakat gene de Osmanlı kalarak devam etmenin çaresizliği içindeydiler çünkü Osmanlı giderse paşalık bitebilirdi…

Bu çalışma, etki ve sonuçlarıyla Kırım Savaşı’nı, modernizmin gündelik yaşamla birlikte zihin dünyasını değiştirmeye başlamasının dönüm noktalarından biri olarak ele alırken, bu değişimin o zaman ve şimdi Osmanlı tarihyazımında nasıl yorumlandığını da eleştiriyor…

Modernizm, siyasilerin ve akademisyenlerin yorum dünyasıyla değil, “Katip benim ben katibin, el ne karışır” türküsüyle başlıyor ve dans gibi baskılanmak isteniyor…  

Emma Goldman “Dans edemediğim devrim benim değildir” derken, Namık Kemal’den Yakup Kadri’ye Osmanlı fikir önderleri, kurtuluşun ancak “dans olmadan” mümkün olduğunun kavgasını veriyorlardı. Ama Kırım Savaşı’nın zorunluluklarıyla ülkeye gelen telgraf, tren, fotoğraf vb. yenilikler gündelik yaşamın dinamiklerini değiştirmeye başlamıştı bile. Paşalar baloda, masada, kafede zorlanırken, bunların telgraf, tren hatta komisyon, rüşvet gibi zamanın gereği olduğunu anlamışlardı. Fakat gene de Osmanlı kalarak devam etmenin çaresizliği içindeydiler çünkü Osmanlı giderse paşalık bitebilirdi…

Bu çalışma, etki ve sonuçlarıyla Kırım Savaşı’nı, modernizmin gündelik yaşamla birlikte zihin dünyasını değiştirmeye başlamasının dönüm noktalarından biri olarak ele alırken, bu değişimin o zaman ve şimdi Osmanlı tarihyazımında nasıl yorumlandığını da eleştiriyor…

Modernizm, siyasilerin ve akademisyenlerin yorum dünyasıyla değil, “Katip benim ben katibin, el ne karışır” türküsüyle başlıyor ve dans gibi baskılanmak isteniyor…  

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat