Kırmızı

Stok Kodu:
9789758724734
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
112
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
4,63TL
3,70TL
9789758724734
888857
Kırmızı
Kırmızı
3.70

Tüllerin arkasından olanları sessizce izleyen komşulara el sallamaya başladı. Gündelik olağan yaşamlarını renklendiren bu müstesna dakikaların kahramanı olarak onlara bir temennada bulunmak geldi içinden. Gülümsedi hatta. İhsan'ın disketlerin polislerin kıpır kıpır tüllerin ardından. İşte buna gülümsenir. Bu zehiri her içen gülümser bunu yaparken. Biz suçlu olarak bunları yaşarken suçluluk duygusundan iyice uzaklaşıyoruz ey millet diye bir söylev yükseliyordu içinde"."Masaya eğildi. Takvim yaprağına. Leyleklerin gitme zamanı. Bu son leylek diye de yazacaktı neredeyse. O kadar açıktı kağıtta yazanlar. Rüya normaldi ama yazı acayipti. Ağzı dili bağlanıyordu. İş tuhaf bir şekilde değişiyordu. Ayşe sıkı durmaya kendini bırakmamaya, başını şöyle bir arkaya atıp, hiç zannetmiyorum demeye davrandıkça atmosferde ılık bir hava akımı oluşuyordu. Bir leyleğin karnı gibi beyaz aydınlık bir gülüşü var aslında Celal beyin diye düşünmeye başlamıştı durup dururken. Günlerin kısalmasıyla ilgisi var mıydı beyaz görmenin"."Kader ağlarını örüyor demek böyle bir şey demek ki. Yerçekimi artıyor. Sonra buz kesen hayır kelimesi kıvranarak havada yol alırken sıcak bir hava kütlesiyle karşılaşıp sıvılaşıyor".

Tüllerin arkasından olanları sessizce izleyen komşulara el sallamaya başladı. Gündelik olağan yaşamlarını renklendiren bu müstesna dakikaların kahramanı olarak onlara bir temennada bulunmak geldi içinden. Gülümsedi hatta. İhsan'ın disketlerin polislerin kıpır kıpır tüllerin ardından. İşte buna gülümsenir. Bu zehiri her içen gülümser bunu yaparken. Biz suçlu olarak bunları yaşarken suçluluk duygusundan iyice uzaklaşıyoruz ey millet diye bir söylev yükseliyordu içinde"."Masaya eğildi. Takvim yaprağına. Leyleklerin gitme zamanı. Bu son leylek diye de yazacaktı neredeyse. O kadar açıktı kağıtta yazanlar. Rüya normaldi ama yazı acayipti. Ağzı dili bağlanıyordu. İş tuhaf bir şekilde değişiyordu. Ayşe sıkı durmaya kendini bırakmamaya, başını şöyle bir arkaya atıp, hiç zannetmiyorum demeye davrandıkça atmosferde ılık bir hava akımı oluşuyordu. Bir leyleğin karnı gibi beyaz aydınlık bir gülüşü var aslında Celal beyin diye düşünmeye başlamıştı durup dururken. Günlerin kısalmasıyla ilgisi var mıydı beyaz görmenin"."Kader ağlarını örüyor demek böyle bir şey demek ki. Yerçekimi artıyor. Sonra buz kesen hayır kelimesi kıvranarak havada yol alırken sıcak bir hava kütlesiyle karşılaşıp sıvılaşıyor".

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat