Yüz yıl önce insanımızın, günlük hayatta Arap harflerini kullandığı yazı Kurân kaynaklı kelimelerden oluşuyordu. Hem göz, hem de kulak, Kurân asıllı kelimelere âşinâ idi. Harf inkılâbı ile yazı değişti. Kurân yazısına toplum tamamen yabancı oldu. Kelimeler, öz Türkçe olsun diye, ne olduğu ve nasıl türetildiği belli olmayan kelimeler, dilimize yerleşti ve nesiller arası irtibat kesildi. Kurân-ı Kerimi öğrenmek, eskiye nazaran zorlaşmış oldu. Osmanlı döneminde, altı ay ilkokula gidenler, eski Türkçeyi çok rahat bir şekilde okuyup yazabiliyorlardı. Günümüzde, bu derecede okuyup yazabilme, İmam Hatip Liselerinde bile mümkün olamıyor.
Yüz yıl önce insanımızın, günlük hayatta Arap harflerini kullandığı yazı Kurân kaynaklı kelimelerden oluşuyordu. Hem göz, hem de kulak, Kurân asıllı kelimelere âşinâ idi. Harf inkılâbı ile yazı değişti. Kurân yazısına toplum tamamen yabancı oldu. Kelimeler, öz Türkçe olsun diye, ne olduğu ve nasıl türetildiği belli olmayan kelimeler, dilimize yerleşti ve nesiller arası irtibat kesildi. Kurân-ı Kerimi öğrenmek, eskiye nazaran zorlaşmış oldu. Osmanlı döneminde, altı ay ilkokula gidenler, eski Türkçeyi çok rahat bir şekilde okuyup yazabiliyorlardı. Günümüzde, bu derecede okuyup yazabilme, İmam Hatip Liselerinde bile mümkün olamıyor.