Kuantumlu Tasavvufta Pervanenin Simgesel Yanış Öyküleri : Bir Nur Parçacığının Anlatıları

Stok Kodu:
9786258349092
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
344
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
80,00TL
68,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,31TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786258349092
1251437
Kuantumlu Tasavvufta Pervanenin Simgesel Yanış Öyküleri
Kuantumlu Tasavvufta Pervanenin Simgesel Yanış Öyküleri : Bir Nur Parçacığının Anlatıları
68.00

Yaklaşık 13,7 milyar yıl kadar önceydi. Evren henüz yoktu. Madde yoktu. Enerji yoktu. Uzay yoktu. Zaman yoktu.Yok yoktu var yoktu,hepsi yoktular; yoktular da öyleyse nasıl var oldular?Az sabret, zaten bütün olanları söylemeye çalışacağım,söyleyebilirsem söyleyeceğim.Söyleyemezsem de hep birlikte arayacağız.Her şey dehşetli bir patlama ile bir anda ortaya çıktı.Ama nasıl deme,soru falan da sorma.Bildiklerimi, başkalarından aktarılanları,söylemeye, anlatmaya çalışacağız: Ben diyeyim trilyonlarca, siz deyin milyarlarca derece bir sıcaklıkta fokur fokur kaynayan bir kozmik çorbadan evren, zaman, uzay, enerji, madde doğmuş.Önce bilinmez parçacıkla, sonra atom parçacıkları, sonra atomlar, sonra yıldızlar, galaksiler yaratılmış.Bütün yaratılanlar nur topu gibi henüz adları sanları olmayan yavrularmış. Hepsi de büyümüşler mi, gelişmişler mi, hayır birbirini yemiş öldürmüşler; kalanlarda üç aşağı beş yukarı yerli yerlerini almışlar; bizler de, yeryüzünde henüz yokmuşuz.Kimsecikler yokmuş. Özetle bizler huzur ve uyum içinde yaşamanın yolunu henüz bulamadığımız bir halde, bu cansız ve bilinçsiz kalabalıkta, kaosta karışıklıkta, örneği görülmemiş bir mükemmellikte, olgunlukta ya da tersi düzenler oluşturarak herkes kendi yoluna, yollarına gidiyorlarmış. Bir çay kaşığı maddenin bir milyar ton ağırlıkta olduğu, öyle geldiği bir ortamda yıldızları da düşünürsek, böyle oturduğumuz yerden, gördüğümüz ve göremediğimiz ışınların, santimetrenin yüz milyonda trilyonda biri çapındaki bir fabrikada üretilerek, ‘foton’ ya da başka bir adlarla anılıp türlü biçimler halinde müşteriler için paketlendiğini,hayel edip düşünürsek önce masalcılardan/şimdi bilimcilerden dinleyip öğreniyoruz dersek, azda olsa biliyor sanırsak,dahası bildiğimizi zannedersek..

Yaklaşık 13,7 milyar yıl kadar önceydi. Evren henüz yoktu. Madde yoktu. Enerji yoktu. Uzay yoktu. Zaman yoktu.Yok yoktu var yoktu,hepsi yoktular; yoktular da öyleyse nasıl var oldular?Az sabret, zaten bütün olanları söylemeye çalışacağım,söyleyebilirsem söyleyeceğim.Söyleyemezsem de hep birlikte arayacağız.Her şey dehşetli bir patlama ile bir anda ortaya çıktı.Ama nasıl deme,soru falan da sorma.Bildiklerimi, başkalarından aktarılanları,söylemeye, anlatmaya çalışacağız: Ben diyeyim trilyonlarca, siz deyin milyarlarca derece bir sıcaklıkta fokur fokur kaynayan bir kozmik çorbadan evren, zaman, uzay, enerji, madde doğmuş.Önce bilinmez parçacıkla, sonra atom parçacıkları, sonra atomlar, sonra yıldızlar, galaksiler yaratılmış.Bütün yaratılanlar nur topu gibi henüz adları sanları olmayan yavrularmış. Hepsi de büyümüşler mi, gelişmişler mi, hayır birbirini yemiş öldürmüşler; kalanlarda üç aşağı beş yukarı yerli yerlerini almışlar; bizler de, yeryüzünde henüz yokmuşuz.Kimsecikler yokmuş. Özetle bizler huzur ve uyum içinde yaşamanın yolunu henüz bulamadığımız bir halde, bu cansız ve bilinçsiz kalabalıkta, kaosta karışıklıkta, örneği görülmemiş bir mükemmellikte, olgunlukta ya da tersi düzenler oluşturarak herkes kendi yoluna, yollarına gidiyorlarmış. Bir çay kaşığı maddenin bir milyar ton ağırlıkta olduğu, öyle geldiği bir ortamda yıldızları da düşünürsek, böyle oturduğumuz yerden, gördüğümüz ve göremediğimiz ışınların, santimetrenin yüz milyonda trilyonda biri çapındaki bir fabrikada üretilerek, ‘foton’ ya da başka bir adlarla anılıp türlü biçimler halinde müşteriler için paketlendiğini,hayel edip düşünürsek önce masalcılardan/şimdi bilimcilerden dinleyip öğreniyoruz dersek, azda olsa biliyor sanırsak,dahası bildiğimizi zannedersek..

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat