Kültür Kazanı

Stok Kodu:
9786250004364
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
159
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
200,00TL
170,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 20,78TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786250004364
1238642
Kültür Kazanı
Kültür Kazanı
170.00

“İnsanlar yaşadıkları kente benzerler” sözünden hareketle, bende yaşadığım ile  benzeyenlerden  birisi  olarak kendimi  görmekteyim.  Doğup  büyüdüğüm kentin  başlangıcı  sayılan  Harput,  insanlık  tarihinin  en  parlak  ve en  eski dönemlerine  şahitlik  etmiş  birkaç  İmparatorluğun  bir  parçası  olmuş  ve bunların kültür hazinelerini saklayan bir kent olmuştur. Çubuk  Beylerin,  Belek  Gazilerin,  Ahi  Musa'ların,  Fatih  Ahmet'lerin,  Arap Baba'ların  manevi  ruhlarının  üzerinde  dolaştığı,  gönül  coğrafyamızın içerisinde şahsiyet kazanmış kadim bir şehirdir Harput. Harput'ta sokaklar dar, evler karşılıklı ve birbirine yakın yapılmasına rağmen biri  diğerinin  güneşini  kesmeden,  birbirine  saygı  duyarak  sıralanmıştır.  Her dil, her din, her ırktan insanlar barış ve hoşgörü içerisinde hayatlarını,  saygı ve sevgi içerisinde sürdürmüşlerdir. Harputlular  hayatı;  halay  gibi  coşkulu,  çayda  çıra  gibi  ateşli,  iğne  oyası  gibi renkli,  üzüm  taneleri  gibi  sık ve  bir  arada  yaşamıştır.  Belek  gazi  gibi  yiğit, Yakup Şevki  gibi  kahraman,  Yunus  gibi  çalışkan  ve alçakgönüllü,  Akif  gibi bayrağına  sevdalı, Şeyh Edebali gibi ''İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın''  sözüne bağlı,  Halil İbrahim  gibi  cömert  ve  misafirperver,  Davut  gibi  güzel  ve yanık sesli munis insanlar olarak yaşamışlardır. Böyle  bir  şehirde  yaşayıp  ta  bu  kadim  tarih  ve  zengin kültürden, etkilenmemek mümkün mü? Uzun yıllar içerisinde  bu kültür dokusunu  hem yaşayıp  hem  de araştırarak öğrendiğim  bilgileri,  zaman  zaman  makaleler olarak  yayınlamıştım,  bu  yazıların  bir  bölümünü  bir kitapta toplayarak gelecek nesillere aktarmak ve araştırmacılara kaynak olması benim için, hem bir görev hem de bu kente olan vefa borcumdur. 

“İnsanlar yaşadıkları kente benzerler” sözünden hareketle, bende yaşadığım ile  benzeyenlerden  birisi  olarak kendimi  görmekteyim.  Doğup  büyüdüğüm kentin  başlangıcı  sayılan  Harput,  insanlık  tarihinin  en  parlak  ve en  eski dönemlerine  şahitlik  etmiş  birkaç  İmparatorluğun  bir  parçası  olmuş  ve bunların kültür hazinelerini saklayan bir kent olmuştur. Çubuk  Beylerin,  Belek  Gazilerin,  Ahi  Musa'ların,  Fatih  Ahmet'lerin,  Arap Baba'ların  manevi  ruhlarının  üzerinde  dolaştığı,  gönül  coğrafyamızın içerisinde şahsiyet kazanmış kadim bir şehirdir Harput. Harput'ta sokaklar dar, evler karşılıklı ve birbirine yakın yapılmasına rağmen biri  diğerinin  güneşini  kesmeden,  birbirine  saygı  duyarak  sıralanmıştır.  Her dil, her din, her ırktan insanlar barış ve hoşgörü içerisinde hayatlarını,  saygı ve sevgi içerisinde sürdürmüşlerdir. Harputlular  hayatı;  halay  gibi  coşkulu,  çayda  çıra  gibi  ateşli,  iğne  oyası  gibi renkli,  üzüm  taneleri  gibi  sık ve  bir  arada  yaşamıştır.  Belek  gazi  gibi  yiğit, Yakup Şevki  gibi  kahraman,  Yunus  gibi  çalışkan  ve alçakgönüllü,  Akif  gibi bayrağına  sevdalı, Şeyh Edebali gibi ''İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın''  sözüne bağlı,  Halil İbrahim  gibi  cömert  ve  misafirperver,  Davut  gibi  güzel  ve yanık sesli munis insanlar olarak yaşamışlardır. Böyle  bir  şehirde  yaşayıp  ta  bu  kadim  tarih  ve  zengin kültürden, etkilenmemek mümkün mü? Uzun yıllar içerisinde  bu kültür dokusunu  hem yaşayıp  hem  de araştırarak öğrendiğim  bilgileri,  zaman  zaman  makaleler olarak  yayınlamıştım,  bu  yazıların  bir  bölümünü  bir kitapta toplayarak gelecek nesillere aktarmak ve araştırmacılara kaynak olması benim için, hem bir görev hem de bu kente olan vefa borcumdur. 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat