“Adım Adım Kur’an Dili’ adlı Arapça gramer kitabımızla başlayan Kur’an’ı anlama yolculuğu bu kaideleri tek tek Kur’an’a tatbik etmek ve O’nu üstünkörü genel olarak değil, her şeyiyle tam manasıyla anlayabilmek içindi.
Ardından işte artık Fatiha’dan başlamak üzere tüm Kur’an önümüzdeydi.
“Andolsun biz Kur’ârı'ı düşünenler için kolaylaştırdık, düşünen var mı?” (Kamer, 17) ayetini yüreğimize nakşederek onun adım adım öğrenilebileceğinin ve Allah’ın bunu kolaylaştıracağının, bu yola çıkanlara yardım eli uzatacağının bilincindeydik. Ne de olsa Kur’an sonsuz değil iki kapak arasındaydı.
“Kur’an Tahlili’ adlı eserimizle Fatiha’dan başlamak üzere Nas suresine kadar her kelimenin sözlüğünü, o ayetteki anlamını, irabını, toplu mealini ve tefsirini yani Arap olmayan biri olarak ne öğrenmemiz gerekiyorsa hepsini bir arada vermeye çalıştık. Tüm bunlar Allah’ın izni, O’nun verdiği güç ve nasib etmesi ile gerçekleştiğinden öncelikle O’na şükürlerimizi layıkıyla yapamadığımızı itiraf ederiz.
Elinizdeki eser; “Kur’an Tahlilinin sözlük kısmını istek üzerine bir araya getirmemiz sonucu oluşmuştur. Bu bağlamda başta Mahmut Çanga’nın “Kur’ân Kelimelerinin Anahtarı” adlı sözlük ile Doç. Dr. Abdülvehhâb Öztürk’ün “Ansiklopedik Kur’an-ı Kerim Sözlüğü” eserleri olmak üzere kaynakçada belirttiğimiz sözlüklerden yararlandık. Tefsirlerde yer alan açıklamalardan gerektiği kadarını eklemeyi de ihmal etmedik.
Bu sözlüğün oluşturulması konusundaki yardımlarıyla bize destek sunan değerli öğrencilerimiz Aliye Özuludağ’a, Şerife Kurtul Eti’ye, Şevde Çopur’a ve düzenleme hususundaki yardımlarıyla Serhat Kan’a can-ı gönülden teşekkür eder, bu eserin faydalanma sürecinde elde edilen sevapların onlara da aynen gittiğinin şuurunda olduklarını bildirmek isteriz.
“...De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri (bunları) hakkıyla düşünür." (Zümer, 9). Bir Arap olmadığı halde sıfırdan başlayarak Rabça’ya çaba gösteren kişi ile öyle olmayanı Allah ne bu dünyada ne de ahirette bir tutmayacağını işte bu ayetle sergilemektedir.
Uğraşların en hayırlısı olan Allah’ın kitabının başında onu anlamak için geçirilen zamanın en değerli ibadetlerden olduğu aşikardır. Rabbimizin, hepimizi O’nun mektubunu okumak ve yaşamak için azmedenlerle birlikte Adn ve Firdevs cennetinde buluşturması duasıyla..
“Adım Adım Kur’an Dili’ adlı Arapça gramer kitabımızla başlayan Kur’an’ı anlama yolculuğu bu kaideleri tek tek Kur’an’a tatbik etmek ve O’nu üstünkörü genel olarak değil, her şeyiyle tam manasıyla anlayabilmek içindi.
Ardından işte artık Fatiha’dan başlamak üzere tüm Kur’an önümüzdeydi.
“Andolsun biz Kur’ârı'ı düşünenler için kolaylaştırdık, düşünen var mı?” (Kamer, 17) ayetini yüreğimize nakşederek onun adım adım öğrenilebileceğinin ve Allah’ın bunu kolaylaştıracağının, bu yola çıkanlara yardım eli uzatacağının bilincindeydik. Ne de olsa Kur’an sonsuz değil iki kapak arasındaydı.
“Kur’an Tahlili’ adlı eserimizle Fatiha’dan başlamak üzere Nas suresine kadar her kelimenin sözlüğünü, o ayetteki anlamını, irabını, toplu mealini ve tefsirini yani Arap olmayan biri olarak ne öğrenmemiz gerekiyorsa hepsini bir arada vermeye çalıştık. Tüm bunlar Allah’ın izni, O’nun verdiği güç ve nasib etmesi ile gerçekleştiğinden öncelikle O’na şükürlerimizi layıkıyla yapamadığımızı itiraf ederiz.
Elinizdeki eser; “Kur’an Tahlilinin sözlük kısmını istek üzerine bir araya getirmemiz sonucu oluşmuştur. Bu bağlamda başta Mahmut Çanga’nın “Kur’ân Kelimelerinin Anahtarı” adlı sözlük ile Doç. Dr. Abdülvehhâb Öztürk’ün “Ansiklopedik Kur’an-ı Kerim Sözlüğü” eserleri olmak üzere kaynakçada belirttiğimiz sözlüklerden yararlandık. Tefsirlerde yer alan açıklamalardan gerektiği kadarını eklemeyi de ihmal etmedik.
Bu sözlüğün oluşturulması konusundaki yardımlarıyla bize destek sunan değerli öğrencilerimiz Aliye Özuludağ’a, Şerife Kurtul Eti’ye, Şevde Çopur’a ve düzenleme hususundaki yardımlarıyla Serhat Kan’a can-ı gönülden teşekkür eder, bu eserin faydalanma sürecinde elde edilen sevapların onlara da aynen gittiğinin şuurunda olduklarını bildirmek isteriz.
“...De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri (bunları) hakkıyla düşünür." (Zümer, 9). Bir Arap olmadığı halde sıfırdan başlayarak Rabça’ya çaba gösteren kişi ile öyle olmayanı Allah ne bu dünyada ne de ahirette bir tutmayacağını işte bu ayetle sergilemektedir.
Uğraşların en hayırlısı olan Allah’ın kitabının başında onu anlamak için geçirilen zamanın en değerli ibadetlerden olduğu aşikardır. Rabbimizin, hepimizi O’nun mektubunu okumak ve yaşamak için azmedenlerle birlikte Adn ve Firdevs cennetinde buluşturması duasıyla..