Küreselleşme Toplumsal Sonuçları

Stok Kodu:
9786053142547
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
11
Basım Tarihi:
2023-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
The Human Consequences
%30 indirimli
120,00TL
84,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,27TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786053142547
887010
Küreselleşme
Küreselleşme Toplumsal Sonuçları
84.00

Tabloda her şeyin bulanık göründüğü zamanlarda, hayatlarını kesinlik ve berraklığa adamış sosyal bilimciler genellikle susar ve taşların yerine oturmasını bekler. Zygmunt Bauman gibi düşünürler ise cesaretle belirsizliğe dalar ve bulduklarını, gördüklerini, hissettiklerini ortaya döker.İşte Küreselleşme böyle bir cüretin ürünü.
Bauman’a göre, küreselleşen güçler saltanat günlerini yaşıyor, bunun bedelini de yerelliğe çakılıp kalmış zavallılar ödüyor.

Hayat toprağa, yerele bağlı olmayı sürdürüyor; oysa güç artık yurtsuz ve ne emekçilere, gençlere, muhtaçlara ne de gelecek nesillere karşı sorumluluk duyuyor. Küreselleşme bu dengesizlik üzerinde duruyor. Yereller dağarlarında ırk, millet, etnik köken, sınıf gibi ne varsa kullanarak yeni bir “biz” duygusu yaratmaya çalışırken, artık yoksullara ihtiyaç duymayan küreseller onların içlerine kapanmalarını körüklüyor.


Küreselleşme kitabında Bauman, küreselleşmenin getirdiği ahlaki ikilemlere, çarpıcı örnekler vererek değiniyor. Yiyeceğin bol olduğu yere gitmek isteyen açlar, büyük paralar ödeyerek sonunda kendilerini “çatık kaşlar”ın beklediği yolculuklarına çürük teknelerle, kimliksiz çıkarken; zenginler uçakların birinci mevkilerinde şampanyalarını yudumlayarak küreselliğin tadını çıkarıyor, üstelik daha ucuza.


Gelecek hakkında ilginç olduğu kadar korkutucu öngörülerde bulunan Bauman’a göre yereller yerellikleri etrafına kalın duvarlar örerken, küreseller yerellikleri toplama kamplarına dönüştürme peşinde. Küreselleşme ve onun ikiz kardeşi yerelleşme, aynı amaca hizmet ediyor: parçalanma ve yabancılaşma.
Küreselleşme, yerelleşmenin de küreselleşmenin de ağırlığını fazlasıyla hissettirdiği günümüz Türkiye’sini anlamak için vazgeçilmez bir kaynak niteliği taşıyor.

Tabloda her şeyin bulanık göründüğü zamanlarda, hayatlarını kesinlik ve berraklığa adamış sosyal bilimciler genellikle susar ve taşların yerine oturmasını bekler. Zygmunt Bauman gibi düşünürler ise cesaretle belirsizliğe dalar ve bulduklarını, gördüklerini, hissettiklerini ortaya döker.İşte Küreselleşme böyle bir cüretin ürünü.
Bauman’a göre, küreselleşen güçler saltanat günlerini yaşıyor, bunun bedelini de yerelliğe çakılıp kalmış zavallılar ödüyor.

Hayat toprağa, yerele bağlı olmayı sürdürüyor; oysa güç artık yurtsuz ve ne emekçilere, gençlere, muhtaçlara ne de gelecek nesillere karşı sorumluluk duyuyor. Küreselleşme bu dengesizlik üzerinde duruyor. Yereller dağarlarında ırk, millet, etnik köken, sınıf gibi ne varsa kullanarak yeni bir “biz” duygusu yaratmaya çalışırken, artık yoksullara ihtiyaç duymayan küreseller onların içlerine kapanmalarını körüklüyor.


Küreselleşme kitabında Bauman, küreselleşmenin getirdiği ahlaki ikilemlere, çarpıcı örnekler vererek değiniyor. Yiyeceğin bol olduğu yere gitmek isteyen açlar, büyük paralar ödeyerek sonunda kendilerini “çatık kaşlar”ın beklediği yolculuklarına çürük teknelerle, kimliksiz çıkarken; zenginler uçakların birinci mevkilerinde şampanyalarını yudumlayarak küreselliğin tadını çıkarıyor, üstelik daha ucuza.


Gelecek hakkında ilginç olduğu kadar korkutucu öngörülerde bulunan Bauman’a göre yereller yerellikleri etrafına kalın duvarlar örerken, küreseller yerellikleri toplama kamplarına dönüştürme peşinde. Küreselleşme ve onun ikiz kardeşi yerelleşme, aynı amaca hizmet ediyor: parçalanma ve yabancılaşma.
Küreselleşme, yerelleşmenin de küreselleşmenin de ağırlığını fazlasıyla hissettirdiği günümüz Türkiye’sini anlamak için vazgeçilmez bir kaynak niteliği taşıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat