En kötüsü, annemle babamın bu tartışmalarda gerçekten neyin peşinde olduklarını bir türlü anlayamıyordum. Sıkıntılarını çözmek mi istiyorlardı, yoksa sadece hesap mı kapatıyorlardı? O akşam bir kez daha iyi ki çok çalıştım, iyi ki üniversiteyi kazandım, iyi ki gidiyorum bu evden diye içimden geçirdim. Sadece üniversite için değil, kendi hayatımı böyle yaşamamak için…
Celâl Aydoğan Arkış, ilk romanı Lekeli’de, ODTÜ’lü bir öğrencinin baba evine kısa bir yolculuğunu anlatıyor.
Üniversitelerin karışık, insanların yoksul ama dirençli, her şeye karşın umutlu yıllar. Arkış’ın gözlem gücü, ülke ve birey sorunlarına yapıcı yaklaşımı, olgunlaşmış dili dikkat çekici. Okurların ilgisine sunuyoruz.
En kötüsü, annemle babamın bu tartışmalarda gerçekten neyin peşinde olduklarını bir türlü anlayamıyordum. Sıkıntılarını çözmek mi istiyorlardı, yoksa sadece hesap mı kapatıyorlardı? O akşam bir kez daha iyi ki çok çalıştım, iyi ki üniversiteyi kazandım, iyi ki gidiyorum bu evden diye içimden geçirdim. Sadece üniversite için değil, kendi hayatımı böyle yaşamamak için…
Celâl Aydoğan Arkış, ilk romanı Lekeli’de, ODTÜ’lü bir öğrencinin baba evine kısa bir yolculuğunu anlatıyor.
Üniversitelerin karışık, insanların yoksul ama dirençli, her şeye karşın umutlu yıllar. Arkış’ın gözlem gücü, ülke ve birey sorunlarına yapıcı yaklaşımı, olgunlaşmış dili dikkat çekici. Okurların ilgisine sunuyoruz.
