Medya Teorisi

Stok Kodu:
9786257653763
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
184
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
150,00TL
112,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,75TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786257653763
1277641
Medya Teorisi
Medya Teorisi
112.50

Bugün gerçeğin yüzeysel algılanışının heryerdeliğinin şiddetinden malulüz. Toplumsal dünya hakkındaki bilgilenmenin etkin ve eylemsel boyutuna duyulan ilgiyi ise neredeyse yitirmiş bulunuyoruz. Medyatik logosfer göz alıcı parlaklıkta seyirlik manzaralar sunuyor ha bire, ama praksis üretmiyor. Yığınlar, ana akım medyanın her şeyden çok da fikirleri zihin donduracak bir yetenek ve hızda ticari tahvillere dönüştürebilme tutkusu ve gücüyle karşı karşıya. Ama iyi ki de toplumsal hakikatin bu şekilde yüzeysel/bağlamsız algılamalar ve taklitler denizinde “iç edilmesi” problemine tüm düşünsel güçleriyle karşı çıkan isimler var hâlâ: Chomsky, Hall, Mattelart, Bourdieu, Baudrillard, van Dijk, vd.

Türkçede, şimdiye dek tüm boyutlarıyla iletişimin sorunlarını ve özel olarak da medya ve toplumsal yapı ilişkisini konu alan pek çok çalışma yayımlandı. Bunlardan başarıları görece geniş bir kitle tarafından onay görmüş olanlar bile iki açıdan bir eksiklik içeriyor. Birincisi, çoğunun üslubunda gözle görülür bir nesnelleştirici eğilim göze çarpıyor. Âdeta gelip nesnesine eklemlenmiş araştırıcının öznel sesinin eksikliğiyle dolular. İkinci olarak da, bizatihi medya toplumbilimi konusundaki mevcut Türkçe literatürün belli bir bütünlük oluşturmayan dağınıklığına sahipler. Medya Teorisi, her iki eğilime karşı da mesafeli durarak üçüncü bir cephe oluşturma amacı taşıyor. Kitap, öncülleri, önermeleri ve vardıkları sonuçlar bakımından bazen birbirini doğrulayan, bazen de birbirine taban tabana zıt gibi görünen bakış açıları, kavramsal yaklaşımları ve düşünceleriyle eleştirel medya toplumbiliminin oluşumuna katkıda bulunmuş on medya kuramcısının düşünsel mesailerine ışık tutmaya çalışıyor.

Bugün gerçeğin yüzeysel algılanışının heryerdeliğinin şiddetinden malulüz. Toplumsal dünya hakkındaki bilgilenmenin etkin ve eylemsel boyutuna duyulan ilgiyi ise neredeyse yitirmiş bulunuyoruz. Medyatik logosfer göz alıcı parlaklıkta seyirlik manzaralar sunuyor ha bire, ama praksis üretmiyor. Yığınlar, ana akım medyanın her şeyden çok da fikirleri zihin donduracak bir yetenek ve hızda ticari tahvillere dönüştürebilme tutkusu ve gücüyle karşı karşıya. Ama iyi ki de toplumsal hakikatin bu şekilde yüzeysel/bağlamsız algılamalar ve taklitler denizinde “iç edilmesi” problemine tüm düşünsel güçleriyle karşı çıkan isimler var hâlâ: Chomsky, Hall, Mattelart, Bourdieu, Baudrillard, van Dijk, vd.

Türkçede, şimdiye dek tüm boyutlarıyla iletişimin sorunlarını ve özel olarak da medya ve toplumsal yapı ilişkisini konu alan pek çok çalışma yayımlandı. Bunlardan başarıları görece geniş bir kitle tarafından onay görmüş olanlar bile iki açıdan bir eksiklik içeriyor. Birincisi, çoğunun üslubunda gözle görülür bir nesnelleştirici eğilim göze çarpıyor. Âdeta gelip nesnesine eklemlenmiş araştırıcının öznel sesinin eksikliğiyle dolular. İkinci olarak da, bizatihi medya toplumbilimi konusundaki mevcut Türkçe literatürün belli bir bütünlük oluşturmayan dağınıklığına sahipler. Medya Teorisi, her iki eğilime karşı da mesafeli durarak üçüncü bir cephe oluşturma amacı taşıyor. Kitap, öncülleri, önermeleri ve vardıkları sonuçlar bakımından bazen birbirini doğrulayan, bazen de birbirine taban tabana zıt gibi görünen bakış açıları, kavramsal yaklaşımları ve düşünceleriyle eleştirel medya toplumbiliminin oluşumuna katkıda bulunmuş on medya kuramcısının düşünsel mesailerine ışık tutmaya çalışıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat