"Dekuki" dedi ki: Bahtım yaver oldu, ileriye doğru yürüdüm, bir de baktım ki o yedi ağaç bir ağaç olmuş. Her an bir ağaç, yedi ağaç olmakta, yedi ağaç bir ağaç haline gelmekteydi. Hayretten ne hale geldim, bilir misin? Dondum kaldım! Sonra ne göreyim; ağaçlar, cemaat gibi toplanmış, saf düzmüş, namaza durmuşlar! Bir ağaç imam gibi önlerine geçmiş, öbürleri de onun ardında kıyamdalar!
Onların kıyamı rükû etmeleri, secdeye varmaları beni büsbütün şaşırttı. O anda Allah'ın "Yıldız ve ağaç, Allah'a secde eder" sözünü hatırladım. Bu ağaçların ne dizleri vardı, ne belleri! Nasıl rükûa, secdeye varıyorlar, bu ne biçim namaz? derken, Allah'tan ilham geldi: A nurlu, pirli kişi, hâlâ bizim işimize şaşırıyor musun? Bizce bu işler, şaşılacak işler değil ki!
"Dekuki" dedi ki: Bahtım yaver oldu, ileriye doğru yürüdüm, bir de baktım ki o yedi ağaç bir ağaç olmuş. Her an bir ağaç, yedi ağaç olmakta, yedi ağaç bir ağaç haline gelmekteydi. Hayretten ne hale geldim, bilir misin? Dondum kaldım! Sonra ne göreyim; ağaçlar, cemaat gibi toplanmış, saf düzmüş, namaza durmuşlar! Bir ağaç imam gibi önlerine geçmiş, öbürleri de onun ardında kıyamdalar!
Onların kıyamı rükû etmeleri, secdeye varmaları beni büsbütün şaşırttı. O anda Allah'ın "Yıldız ve ağaç, Allah'a secde eder" sözünü hatırladım. Bu ağaçların ne dizleri vardı, ne belleri! Nasıl rükûa, secdeye varıyorlar, bu ne biçim namaz? derken, Allah'tan ilham geldi: A nurlu, pirli kişi, hâlâ bizim işimize şaşırıyor musun? Bizce bu işler, şaşılacak işler değil ki!