Ayşen Somunkıran Özagar yaşamın bütün renklerini bir de masal diyarından imgelerle bezeyip parlatıyor. Her şey çok normalken ve yaşananlar tanıdık gelirken birden fark ediyorsunuz ki burası orası değil, burada başka bir şey var…
Satırlarda anlatılan sadece bir hikâye olmaktan çıkıyor, okuyucunun iç dünyasına, kolektif bilinçaltına ve evrensel temalara açılan bir kapıya dönüşüyor.
Yazar sıradanlığın perdesini ustaca aralayarak okuyucuyu beklenmedik bir derinliğe davet ediyor.
Madam B ayağa kalkıyor, kendi çevresinde dönerek öne doğru bir reverans yapıyor. Kafasındaki boşluğun içinden şarabın kırmızısı, duvarların turuncusu, bar tezgâhının kahverengisi, viskilerin kehribarı, denizin grisi, çimenlerin yeşili, yağmurun mavisi, elbisesinin moru, mum ışığının sarısı, Eamonn’un saçlarının beyazı, yazarın düşüncelerinin siyahı geçiyor.
Ayşen Somunkıran Özagar yaşamın bütün renklerini bir de masal diyarından imgelerle bezeyip parlatıyor. Her şey çok normalken ve yaşananlar tanıdık gelirken birden fark ediyorsunuz ki burası orası değil, burada başka bir şey var…
Satırlarda anlatılan sadece bir hikâye olmaktan çıkıyor, okuyucunun iç dünyasına, kolektif bilinçaltına ve evrensel temalara açılan bir kapıya dönüşüyor.
Yazar sıradanlığın perdesini ustaca aralayarak okuyucuyu beklenmedik bir derinliğe davet ediyor.
Madam B ayağa kalkıyor, kendi çevresinde dönerek öne doğru bir reverans yapıyor. Kafasındaki boşluğun içinden şarabın kırmızısı, duvarların turuncusu, bar tezgâhının kahverengisi, viskilerin kehribarı, denizin grisi, çimenlerin yeşili, yağmurun mavisi, elbisesinin moru, mum ışığının sarısı, Eamonn’un saçlarının beyazı, yazarın düşüncelerinin siyahı geçiyor.
