Bir bütün detaylardan meydana gelir. Geleneksel mimaride detaylar, zaman içinde, deneme-yanılma yöntemiyle geliştirilmişlerdir. Kendinden beklenen işlevi mükemmel biçimde yerine getirdiğine inanılan bir detayın değişmesi için artık bir sebep yoktur. Geleneksel mimarinin en önemli özelliklerinden biri olan bu anlayış, günümüzün mimari anlayışıyla taban tabana zıttır. Dikkatle incelendiğinde görülecektir ki, birbirinden uzak bölgelerde, hatta farklı zamanlarda uygulanmış iki detay dahi şaşılacak derecede benzerlik sergileyebilir. Şu halde, önemli olan bir detayın özünü anlamak, işlevini nasıl yerine getirdiğini çözebilmektir. Bunu gerçekleştiren mimar artık o detaya vakıftır; günün değişen koşullarında o detayın gelişmesine katkıda bulunabilir. Elli sekiz senelik uzun bir uğraşın neticesi olan bu kitap, öncelikle mimarlara, restoratörlere ve bu alanlardaki öğrencilere hitab etmektedir. Bu çalışmanın belki de en önemli özelliği ise, Osmanlı klasik yapı detaylarını ilk kez toplu halde sunmasıdır. Sunulan detayların ait olduğu anıtların kimileri hatalı restorasyon çalışmaları sonucu özgünlüklerini kaybetmiş, kimileri bakımsızlıktan yıkılmaya yüz tutmuş, kimileri de tamamen yitirilmiş durumdadır. Şayet bu kitap, hedef kitlesinin dikkatini biraz olsun bu mükemmel detaylara çekebilir, onları takdir etmelerine ve prensiplerini anlamalarına yardımcı olabilirse, amacına ulaşmış olacaktır. Çünkü hepimiz biliyoruz ki mükemmellik detaylarda gizlidir.
Bir bütün detaylardan meydana gelir. Geleneksel mimaride detaylar, zaman içinde, deneme-yanılma yöntemiyle geliştirilmişlerdir. Kendinden beklenen işlevi mükemmel biçimde yerine getirdiğine inanılan bir detayın değişmesi için artık bir sebep yoktur. Geleneksel mimarinin en önemli özelliklerinden biri olan bu anlayış, günümüzün mimari anlayışıyla taban tabana zıttır. Dikkatle incelendiğinde görülecektir ki, birbirinden uzak bölgelerde, hatta farklı zamanlarda uygulanmış iki detay dahi şaşılacak derecede benzerlik sergileyebilir. Şu halde, önemli olan bir detayın özünü anlamak, işlevini nasıl yerine getirdiğini çözebilmektir. Bunu gerçekleştiren mimar artık o detaya vakıftır; günün değişen koşullarında o detayın gelişmesine katkıda bulunabilir. Elli sekiz senelik uzun bir uğraşın neticesi olan bu kitap, öncelikle mimarlara, restoratörlere ve bu alanlardaki öğrencilere hitab etmektedir. Bu çalışmanın belki de en önemli özelliği ise, Osmanlı klasik yapı detaylarını ilk kez toplu halde sunmasıdır. Sunulan detayların ait olduğu anıtların kimileri hatalı restorasyon çalışmaları sonucu özgünlüklerini kaybetmiş, kimileri bakımsızlıktan yıkılmaya yüz tutmuş, kimileri de tamamen yitirilmiş durumdadır. Şayet bu kitap, hedef kitlesinin dikkatini biraz olsun bu mükemmel detaylara çekebilir, onları takdir etmelerine ve prensiplerini anlamalarına yardımcı olabilirse, amacına ulaşmış olacaktır. Çünkü hepimiz biliyoruz ki mükemmellik detaylarda gizlidir.