Osmanlı İmparatorluğu’nun Tarihsel Coğrafyası Başlangıcından 16.Yüzyılın Sonuna Kadar Genişleme Süreceni Gösteren Ayrıntılı Haritalarla Birlikte
Ortaçağın geçerli tek zenginlik kaynağı toprak, geçerli tek siyaset tarzı da fetihti. Bu iki vazgeçilmez hayat koşulunun gerçeklerini kabul eden iktidar sahipleri, yeryüzü mirasını şekillendiren büyük imparatorlukların temellerini attılar. Osmanlı İmparatorluğu, hiç kuşkusuz bu mirasta pay sahibidir. Oğuzlar'a bağlı Kayı boyu, 13.yy sonundan itibaren Anadolu, Balkanlar ve Akdeniz coğrafyasını kuşatacak toplumsal siyaseti adım adım inşa etmiştir. Roma, Bizans ve Abbasi yönetim geleneklerini bünyasinde barındıran bu siyasi irade, 16. yy'da kendi tarihsel coğrafyasının sınırlarına vardığında, dünya artık eski dünya değildi. Çünkü Osmanlı ,İmparatorluğu, hem bir hakimiyet sembolü, hem de kültürler arası kaynaşmanın baş aktörü olarak tarih sahnesinde yerini almıştı. Donald Edgar Pitcher, tarih araştırmalarında artık bir "klasik" sayılan ünlü çalışması Osmanlı İmparatorluğu'nun Tarihsel Coğrafya'sında, bu aktörün ilginç serüvenini, özel olarak hazırlanmış haritalar aracılığıyla inceliyor. Pitcher'ın anlatısına eşlik eden haritalar, yalnızca siyasi sınırlar değil, farklı din, dil ve ırkların tarih içindeki varlıklarını da somutlaştırmakta. Kitap, eleştirel kaynakçası, dizini ve metni bütünleyen haritalarıyla Osmanlı İmparatorluğu konusunda temel bir başvuru kaynağıdır.
Ortaçağın geçerli tek zenginlik kaynağı toprak, geçerli tek siyaset tarzı da fetihti. Bu iki vazgeçilmez hayat koşulunun gerçeklerini kabul eden iktidar sahipleri, yeryüzü mirasını şekillendiren büyük imparatorlukların temellerini attılar. Osmanlı İmparatorluğu, hiç kuşkusuz bu mirasta pay sahibidir. Oğuzlar'a bağlı Kayı boyu, 13.yy sonundan itibaren Anadolu, Balkanlar ve Akdeniz coğrafyasını kuşatacak toplumsal siyaseti adım adım inşa etmiştir. Roma, Bizans ve Abbasi yönetim geleneklerini bünyasinde barındıran bu siyasi irade, 16. yy'da kendi tarihsel coğrafyasının sınırlarına vardığında, dünya artık eski dünya değildi. Çünkü Osmanlı ,İmparatorluğu, hem bir hakimiyet sembolü, hem de kültürler arası kaynaşmanın baş aktörü olarak tarih sahnesinde yerini almıştı. Donald Edgar Pitcher, tarih araştırmalarında artık bir "klasik" sayılan ünlü çalışması Osmanlı İmparatorluğu'nun Tarihsel Coğrafya'sında, bu aktörün ilginç serüvenini, özel olarak hazırlanmış haritalar aracılığıyla inceliyor. Pitcher'ın anlatısına eşlik eden haritalar, yalnızca siyasi sınırlar değil, farklı din, dil ve ırkların tarih içindeki varlıklarını da somutlaştırmakta. Kitap, eleştirel kaynakçası, dizini ve metni bütünleyen haritalarıyla Osmanlı İmparatorluğu konusunda temel bir başvuru kaynağıdır.