Öyleyse Nereye Gidiyorsunuz

Stok Kodu:
9789755746845
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
172
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
15,00TL
10,50TL
9789755746845
1124282
Öyleyse Nereye Gidiyorsunuz
Öyleyse Nereye Gidiyorsunuz
10.50

Geleneğimizde Ölenin kıyâmeti kopmuştur şeklinde bir söz vardır. Bu sözün irfânî dildeki karşılığı Ölmeden önce ölmektir. Yani irâdî ölümle kişinin izâfî varlığını yok etmesi, bir anlamda ölmesi, fenâ bulması, sonra da Hakk ile hayat bularak yeniden dirilmesi, bekya erişmesidir.

Fenâ geride kalıp bek/dirilik başladığında, artık her şey âşikâr olur ve bâtın zâhire dönüşür. Ruhânî âlem tüm ihtişamı ile ortaya çıktığında, hakîkate perde olacak hiçbir şey kalmaz. Ilmel-yakîn olarak bilinenler, insanın keşfinin açılmasıyla aynel-yakîn ve hakkal-yakîn seviyesine ulaşır.

Ruhânî âlemin güzelliği, eşsizliği, sonsuzluğu karşısında, dünyâ hayatını yeteri kadar değerlendiremeyenler, bu mükâfatlardan mahrum kalırlar ve duydukları sadece derin ve yakıcı bir pişmanlıktır. Zira en büyük cehennem, Hakktan gâfil olmaktır. Cennet ise Hakka ârif olanların lütuf, rahmet ve rızâ nîmetlerine yakınlaştırılmasıdır.

Öyleyse nereye gidiyorsunuz?

Yaratıcı Kudret bu hitap ile, taşıdığı ruhânî emânetten dolayı yaratılmışların en şereflisi olan insana son bir hatırlatma yapmakta ve sanki ona: Sen donatıldığın yeteneklerinle arza değil, arşa aitsin. Artık kendine gel, aslına dön, uyan! demektedir.

Onun bu rahmet çağrısı, tüm şuurlu varlıkları kapsamaktadır; üstelik ezelî irâdesi, insana semâya giden yolu tüm yönleri ile gösterecek şekilde tecellî etmiştir. Kurânın bizden yalnızca istediği: Peygamberlerin/Erenlerin kişiliğinde örnekleşen hidâyeti izlememizdir.

Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla bilen yalnız Allah'tır.

Geleneğimizde Ölenin kıyâmeti kopmuştur şeklinde bir söz vardır. Bu sözün irfânî dildeki karşılığı Ölmeden önce ölmektir. Yani irâdî ölümle kişinin izâfî varlığını yok etmesi, bir anlamda ölmesi, fenâ bulması, sonra da Hakk ile hayat bularak yeniden dirilmesi, bekya erişmesidir.

Fenâ geride kalıp bek/dirilik başladığında, artık her şey âşikâr olur ve bâtın zâhire dönüşür. Ruhânî âlem tüm ihtişamı ile ortaya çıktığında, hakîkate perde olacak hiçbir şey kalmaz. Ilmel-yakîn olarak bilinenler, insanın keşfinin açılmasıyla aynel-yakîn ve hakkal-yakîn seviyesine ulaşır.

Ruhânî âlemin güzelliği, eşsizliği, sonsuzluğu karşısında, dünyâ hayatını yeteri kadar değerlendiremeyenler, bu mükâfatlardan mahrum kalırlar ve duydukları sadece derin ve yakıcı bir pişmanlıktır. Zira en büyük cehennem, Hakktan gâfil olmaktır. Cennet ise Hakka ârif olanların lütuf, rahmet ve rızâ nîmetlerine yakınlaştırılmasıdır.

Öyleyse nereye gidiyorsunuz?

Yaratıcı Kudret bu hitap ile, taşıdığı ruhânî emânetten dolayı yaratılmışların en şereflisi olan insana son bir hatırlatma yapmakta ve sanki ona: Sen donatıldığın yeteneklerinle arza değil, arşa aitsin. Artık kendine gel, aslına dön, uyan! demektedir.

Onun bu rahmet çağrısı, tüm şuurlu varlıkları kapsamaktadır; üstelik ezelî irâdesi, insana semâya giden yolu tüm yönleri ile gösterecek şekilde tecellî etmiştir. Kurânın bizden yalnızca istediği: Peygamberlerin/Erenlerin kişiliğinde örnekleşen hidâyeti izlememizdir.

Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla bilen yalnız Allah'tır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat