Asıl şöhretini borçlu olduğu esaret hatıralarından sonra yazdığı bu az bilinen eseri, Osman Ağa’nın serhad diplomasisinin merkezindeki rolünü ortaya koymaktadır. Sınır kesimindeki
Osmanlı paşaları ve Habsburg generalleri arasında mekik dokuyan Osman Ağa, serhad diplomasisinin teâmüllerini, inceliklerini ve taraflar arasındaki çetin pazarlıkları, kendisine
mahsus hoş üslubuyla aktarmıştır. Abdulhadi Uysal’ın çalışmasıyla, bu eserin yazma hâlindeki Türkçe özgün metni, ilk kez ilim âlemine sunulmaktadır. Bu eser, metin neşriyle
sınırlı kalmayıp, aynı zamanda Uysal’ın arşiv kaynakları ve son araştırmalar ışığında kaleme aldığı ayrıntılı bir inceleme yazısıyla, tarihî bağlamına oturtulmakta ve metnin tüm
zenginliği gözler önüne serilmektedir. ‘Osmanlı-Habsburg serhaddinin tarihine dair fevkalade önemli bir kaynak’ olarak kabul edilen bu eser, Karlofça Antlaşması’nın ne şekilde tatbik
edildiğini ve sınır hattında meydana gelen krizlerin diplomasi yoluyla nasıl yönetildiğini anlama noktasında emsâli az bulunur bir kaynaktır. Bu vesileyle değerli meslekdaşım Can.
Dr. Abdulhadi Uysal’ı, bu başarılı çalışmasından ötürü candankutlarım.”
Prof. Dr. Kemal Beydilli
“Osmanlı serhad bölgesinde yaşayan, olayların bizzat içinde bulunan ve kaleme aldığı esaret hatıralarıyla tanınan Tımışvarlı Osman Ağa’nın elinizdeki bu eseri, devrin hadiselerine ışık
tutması yanında diplomatik hususiyetleri ile de öne çıkan farklı bir mahiyet arz eder. 1707 yılında Osmanlı-Habsburg sınır bölgelerinde yaşanan kriz sebebiyle Macar bağımsızlık
yanlılarının da devrede olduğu diplomatik müzakerelere bizzat şahit olarak burada olup bitenleri kaleme alan Osman Ağa zamanımıza çok değerli bir eser bırakmıştır. Daha önce
Almanca ve Macarca tercümeleri intişar eden bu önemli eser şimdi orijinal nüshasına dayalı olarak son derece dakik ve titiz bir incelemeyle gün yüzüne çıkarılarak araştırmacıların
ve meraklıların dikkatine sunulmuştur. Bu hâliyle 1707-1709 arasındaki görüşmelerin detayları ve Osmanlı tarafının müzakere sürecindeki rafine yaklaşımları bu kitapla ortaya
konularak Türk diplomasi tarihine benzersiz sayılabilecek bir katkıda bulunulmuştur.”
Prof. Dr. Feridun M. Emecen
Asıl şöhretini borçlu olduğu esaret hatıralarından sonra yazdığı bu az bilinen eseri, Osman Ağa’nın serhad diplomasisinin merkezindeki rolünü ortaya koymaktadır. Sınır kesimindeki
Osmanlı paşaları ve Habsburg generalleri arasında mekik dokuyan Osman Ağa, serhad diplomasisinin teâmüllerini, inceliklerini ve taraflar arasındaki çetin pazarlıkları, kendisine
mahsus hoş üslubuyla aktarmıştır. Abdulhadi Uysal’ın çalışmasıyla, bu eserin yazma hâlindeki Türkçe özgün metni, ilk kez ilim âlemine sunulmaktadır. Bu eser, metin neşriyle
sınırlı kalmayıp, aynı zamanda Uysal’ın arşiv kaynakları ve son araştırmalar ışığında kaleme aldığı ayrıntılı bir inceleme yazısıyla, tarihî bağlamına oturtulmakta ve metnin tüm
zenginliği gözler önüne serilmektedir. ‘Osmanlı-Habsburg serhaddinin tarihine dair fevkalade önemli bir kaynak’ olarak kabul edilen bu eser, Karlofça Antlaşması’nın ne şekilde tatbik
edildiğini ve sınır hattında meydana gelen krizlerin diplomasi yoluyla nasıl yönetildiğini anlama noktasında emsâli az bulunur bir kaynaktır. Bu vesileyle değerli meslekdaşım Can.
Dr. Abdulhadi Uysal’ı, bu başarılı çalışmasından ötürü candankutlarım.”
Prof. Dr. Kemal Beydilli
“Osmanlı serhad bölgesinde yaşayan, olayların bizzat içinde bulunan ve kaleme aldığı esaret hatıralarıyla tanınan Tımışvarlı Osman Ağa’nın elinizdeki bu eseri, devrin hadiselerine ışık
tutması yanında diplomatik hususiyetleri ile de öne çıkan farklı bir mahiyet arz eder. 1707 yılında Osmanlı-Habsburg sınır bölgelerinde yaşanan kriz sebebiyle Macar bağımsızlık
yanlılarının da devrede olduğu diplomatik müzakerelere bizzat şahit olarak burada olup bitenleri kaleme alan Osman Ağa zamanımıza çok değerli bir eser bırakmıştır. Daha önce
Almanca ve Macarca tercümeleri intişar eden bu önemli eser şimdi orijinal nüshasına dayalı olarak son derece dakik ve titiz bir incelemeyle gün yüzüne çıkarılarak araştırmacıların
ve meraklıların dikkatine sunulmuştur. Bu hâliyle 1707-1709 arasındaki görüşmelerin detayları ve Osmanlı tarafının müzakere sürecindeki rafine yaklaşımları bu kitapla ortaya
konularak Türk diplomasi tarihine benzersiz sayılabilecek bir katkıda bulunulmuştur.”
Prof. Dr. Feridun M. Emecen