Psikocoğrafya

Stok Kodu:
9786254173561
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
350
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
252,00TL
214,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 26,18TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786254173561
1236910
Psikocoğrafya
Psikocoğrafya
214.20

Psikocoğrafya, hibrit bir alanı temsil eder. Başta psikoloji ve coğrafya olmak üzere çeşitli disiplinlerin tematik alanları arasında gelişen duygu ve düşüncelerin mekânsal bağlamını odağına alır. Mekânın insan ruhuna yönelik izdüşümlerini keşfetmek için, harita, pusula veya sırt çantasına ihtiyaç duyulmaz. Psikocoğrafyacıların ihtiyaç duyduğu şey mekânı deneyimleme merakıdır. Yaşama dair en bilinmedik tenha alanlarda ya da kentsel mekânlarda kalabalıklar arasında kaybolmaktır. Doğayı ve özelikle kentsel mekânı deneyimlemek, hissetmek ve yeniden keşfetmektir. Psikocoğrafyacı, kenti deneyimlerken, yaşadığı an üzerinden mekâna yüklediği duygu yüklü anlamlarla ’yer’i üretir ve böylelikle kente dair deneyim, yürümenin hikâyesi ile iç içe geçer. Günümüzde, kent mekânlarının aşırı büyümesi, güvenlik bariyerleri, özel mülkiyet alanları ve yoğun araç trafiği gibi olumsuzluklardan dolayı çoğu zaman kentte yürümenin romantik bir eylem olarak düşünülmeye başlandığı söylenebilir. Dolayısıyla bir psikocoğrafya pratiği olarak kenti yeniden keşfetmek için kente akmak ve sürüklenmek, kentin tüm alanları için mümkün olmayabilir. Sınırlandırılmış, budanmış bir kent yürüyüş pratiği ile psikocoğrafyacı yönlendirilmiş bir figür olarak ayrıntıları görmeye, hissetmeye ve anlamlandırmaya başlar. Tali sokaklardaki bir bakırcı ustasının ritimli çekiç seslerinden, içsel isyanı yansıtan duvar yazılarına ve kent meydanında haykıran kitlelerin duygu yüklü anlamlarla ritim oluşturduğu bir manzarada psikocoğrafya, yer ve duyguyu bütünleştirerek anı hafızaya kaydeder.

Psikocoğrafya, hibrit bir alanı temsil eder. Başta psikoloji ve coğrafya olmak üzere çeşitli disiplinlerin tematik alanları arasında gelişen duygu ve düşüncelerin mekânsal bağlamını odağına alır. Mekânın insan ruhuna yönelik izdüşümlerini keşfetmek için, harita, pusula veya sırt çantasına ihtiyaç duyulmaz. Psikocoğrafyacıların ihtiyaç duyduğu şey mekânı deneyimleme merakıdır. Yaşama dair en bilinmedik tenha alanlarda ya da kentsel mekânlarda kalabalıklar arasında kaybolmaktır. Doğayı ve özelikle kentsel mekânı deneyimlemek, hissetmek ve yeniden keşfetmektir. Psikocoğrafyacı, kenti deneyimlerken, yaşadığı an üzerinden mekâna yüklediği duygu yüklü anlamlarla ’yer’i üretir ve böylelikle kente dair deneyim, yürümenin hikâyesi ile iç içe geçer. Günümüzde, kent mekânlarının aşırı büyümesi, güvenlik bariyerleri, özel mülkiyet alanları ve yoğun araç trafiği gibi olumsuzluklardan dolayı çoğu zaman kentte yürümenin romantik bir eylem olarak düşünülmeye başlandığı söylenebilir. Dolayısıyla bir psikocoğrafya pratiği olarak kenti yeniden keşfetmek için kente akmak ve sürüklenmek, kentin tüm alanları için mümkün olmayabilir. Sınırlandırılmış, budanmış bir kent yürüyüş pratiği ile psikocoğrafyacı yönlendirilmiş bir figür olarak ayrıntıları görmeye, hissetmeye ve anlamlandırmaya başlar. Tali sokaklardaki bir bakırcı ustasının ritimli çekiç seslerinden, içsel isyanı yansıtan duvar yazılarına ve kent meydanında haykıran kitlelerin duygu yüklü anlamlarla ritim oluşturduğu bir manzarada psikocoğrafya, yer ve duyguyu bütünleştirerek anı hafızaya kaydeder.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat